24 Kasım 2009 Salı

WFP - Vodafone Foundation

WFP icin Roma'da calismaya baslayali beri Vodafone Foundation'in sayfasini pek ziyaret etmemistim. Dun wfp.go'da bir seyleri ararken anasayfada Vodafone ile ilgili bir yaziya denk geldim. Yeni yazilmis bir makaleydi. Vodafone'un WFP ICT'cilerine Emergency Preparedness egitimi verdigini yaziyordu(bunun hakkinda ayrica yazacagim, ama diger blogda olacak). Bunlari gormek, duymak, hatta bir parcasi olmak gercekten mutluluk verici seyler. Toplumu daha iyi gunlere tasimak icin, ticari kuruluslarin, kar amaci gutmeyen sivil toplum orgutlerine ve diger buyuk capli yardim kuruluslarina destek vermesi her birey icin kritik onemde deger tasiyor.
Velhasil verilen linkle Vodafone Foundation'in sayfasina gittim ve ana sayfada bir banner gordum:) ehe soylemesi ayiptir agzim kulaklarima vardi. Bilmiyordum anasayfadan reklamimizin yapildigini. Ilgili linke burayi tiklayarak ulasabilirsiniz!
E daha soyleyecek pek birsey kalmiyor geriye.

Tiklayiniz okuyunuz destekleyiniz!

22 Kasım 2009 Pazar

Roma'da bahar

Şu sıralar Kasım ayı olmasına rağmen Roma'da hayat bahar tadında. Hava 20 derece, ağaçlar şaşmış çiçek açmış, gündüz bir hırkayla çok rahat dolanılabiliyor. Akşamları yürüyüşe çıkılıyor.
Pastırma yazını yaşıyoruz kısacası :) Ama ağaçlara şaşmadım desem yalan olur, bu hallaeri çok güzel gerçi, çiçek dolular. Ancak merak ediyorum acaba Nisan'da da çiçek açmayı başarabilecekler mi diye.
Netekim, hava güzel, ben güzel.
Montepulciana D'abruzzo hepsinden güzel :)

11 Kasım 2009 Çarşamba

Evci çıkıyorum

Yes, bu Cuma yolculuk var. Son siparişler alındı, ama bavul hazırlanmadı. (20 kiloyu aşmaz umarım) Neyse artık napalım benim alacağım hediyeler için biraz daha beklemeleri gerekecek bu durumda. Bugün annemle konuştum, kendisine bir kaç paket ‘Mozzarella di Buffala’ alacağım. Parmigiano, Grana Padano, Sacra vs hepsini geçmiş mozzerela’yı sevmiş. Yarın erken kalkıp San Giovanni di Dio’daki marketimize gidilecek ve peynir şarap alışverişi yapılacak. Sabahın yedi buçuğunda kim şarap alır demeyin, alan oluyor vallahi ben şahidim.

E gelirken ne getirilecek KAYAKLAR tabii ki. Aysel gelirken ayakkabılarını getirmişti, ben de kayakları getirince tam olacak. Ondan sonra ha crosscountry, ha downhill bana hepsi bir (değil ama öyle olsun).

Neysem efendim, uzun lafın kısası hepinizi çook özledim, görüşürüz umarım.

6 Kasım 2009 Cuma

karismaya karistirmaya devam...

ozlem,
kargasa,
hayat,
anlam,
anlamsizlasan zaman,
gecen an,
yakalanamayan su an,
yasanan yasanamayan,
soylenen soylenemeyen,
kacip giden,.....

karisik aklin oyunlari

hayat icin bir preproduction ortami olsa ne iyi olurdu :)

3 Kasım 2009 Salı

bir aklim, bin fikrim var

bir .. bir .. var
ne söyleyecek gücüm, ne itiraf edecek sözüm var
hayat bu, bir yazı - bir tura
bir sana güler, bir ona

boğazımda düğümlerim, fincanımda çayım, kafamda karmaşıklarım, alnımda kırışıklarım
susuyorum, ama düşüncesizliğimden

Sakın bunları şiir sanmayın, binmilyon vs sinir hücresinin özeti bunlar :)
Bir akıl ne kadar karışıksa, yazdıkları o kadar karmaşık olurmuş, ama bir maskesi varki artık yüzüne yapışmış, ne yapsa boş, ne dese hoş

üff bunları hepsi o fermente olmuş üzümlerden oldu.

1 Kasım 2009 Pazar

Adini bilmedigim daglari sis basmis, ben kadar gri ortalik.

Gec yatti, erken kalkti, gec kaldi.
Kostu ve yetisti, iyi mi etti, bilmiyor.
Guz gununde gunesi goruyor, icini ısıtamasa bile, gozunu ışıtıyor.