25 Temmuz 2013 Perşembe

14 Temmuz ve dönüş

tekrar düşmeli yollara...
Eveet artık dönüş vakti gelmişti. Bisiklet kutulanmış, çantalar toplanmıştı. Artık dönme vaktiydi. Akılda kalan tatlar, hisler, mutlar, küçük sızılar...
Bu seyahat benim için bir çoğundan çok çok farklı oldu. Belki bisikletle yurtdışında, yanlız başıma yaptığım ilk tur değildi ama birçok açıdan ilkti.

Bu turda neler mi yaptım;

- Cadır-tulum-mat üçlüsü ile yaptığım ilk bisiklet seyahati idi,
- tüm yükümü bisikletimde taşıdım,
- Lyon havaalanında bisikleti kutusundan çıkarıp, orada monte edip, yükleyip yola çıktım,
- Lyon-Paris ve Neuss-Bremen arası yanlız seyahat ettim
- Paris-Neuss arası GBI'daydım ve bizim ekiple gittim,
- toplam 20 gün sürdü tüm seyahat
- toplam 4 ülkede bisiklet sürdüm. Fransa, Lüksemburg, Belçika, Almanya
- En çok Fransa'da keyif aldım sürmekten
- toplam yaklaşık 1400km yol gittim, bunun yarısını yanlız, yarısını GBI'da dostlarla yaptım.

Bu geziden geriye o kadar çok şey kaldı ki, tarifini yazmam imkansız. En önemlisi bana kazandırdıkları!

Aklıma ilk gelenler ve iz bırakanlar diye düşündüğümde
- aklıma ilk Münster'deki Sevgi abla ile Ahmet abi geliyor. İyi ki varsınız, iyi ki karşılaştık sizinle. Bu turla ilgili en cok sizi anlatıyorum,
- Lyon'da Sam,
- Champange bölgesinde içtiğimiz ve halen tadı damağımda olan mükemmel şampanya,
- Bremen, bizimkiler ve kirazlar :)
ve
- İyi bir yoldaşla yol almanın hazzı!

Hayat her zaman sizin için bir yerde bir sürpriz saklar. Hadi gidin bulun onu...

13/07 Ctesi - Bremen'de kiraz hasadı :)


Bremen'de gecen guzel bir gunden sonra bugun evde takilmaca, agactan kiraz toplamaca veee bbq gunu.
Sabahtan yine guzel bir gune uyandik. Hava isil isil, gokyuzu mavi mavi. Bulutlar bile bir baska guzel.
Kahvaltida dombili bir karin elde ettikten sonra, uzuuun bir muhabbet fasli ve sonrasinda kiraz toplamaya bir iki. Kizlar da bisikletleri de bizimle tabii.
Abijan 8mlik merdiveni dayadigi anda hooop kiraz agacinin tepesindeyiz. Once az gibi gorunuyor ama kovalar ve posetler doldukca cokmus bu yaa diyor insan. Once 3 kiraz kovaya, 5 kiraz bana iken sonra 5 kovaya 1 bana oluverdi. Kova dolunca da hep bana hep bana. O gun kirazdan catlayabilirdim sanirim. Nasil da muhtesemdiler :)
Ağaçta o kadar uzun kalmışız ki, bir ara yenge hatun kahve getirdi bize :) Dallarda içtik kahvelerimizi abijanla.

Şimdi bu ağaçta iki kişi var! Biri ben, biri abijan. Bulun bakalım neredeyiz :)

Sonrasinda otoparkta ablacanin bisiklet surusu ve milli olusu. Artik o da bisiklet sureniliyor heyooo:)

Ve eve dönusle birlikte, abijanin cilginlar gibi et, su bu pisirmesi bahceye koydugu bbq'de. Oh, biz de biralari aldik coreklendik tepesine. Herkesin boyle bir bahcesi olmali yaa. Bu ne keyiftir, nasil da mutlandirir insani, nasil da sarj eder yasam enerjisi ile…

Yarin yolculuk var. artik donme zamani geldi :(

19 Temmuz 2013 Cuma

03/07 GBI Gun 4 Verdun - Mersch

03/07 GBI Gun 4 Verdun - Mersch
ıslak ama muhteşem yollar
lastikler patlamasııııınn!!!
Bugun yagmurlu bir gundu. Dun aksam tam biz vardiktan sonra baslayan yagmur, bugun boyunca bizimle gibi gorunuyor. Yolumuz uzun, virajli, epey cikisli inisli. Ama bunlarin hicbiri beni durduramazdi on lastik arka arkaya dort kere patlamasaydi.

ilk teker tamir noktası
Bugun rotamiz Fransa'dan Luksemburg'a ve konaklamamiz da Luksemburg'da olacak. 

İlk patlamamiz tam da guzel bir inis sonrasi baslayip yarisina geldigim cikista oldu. Yagmur yagiyor ve hava epey soguk. Asagida korunakli bir yer vardi. Oraya inip yedekle degiştirdik. Bu bekleyiz biraz daha usuttu ve hirka giydirdi. Sonra yola devam, pistop'a yaklasiyoruz derken, gumm tekrer patladi. Bu sefer degistirmeden hava basarak indim 3kmlik yolu ama uc bes kere hava basmamiz gerekti! sonra sularimizi doldurduk be tekerimizi yamadik, iyice kontrol ettik ama ne jantta ne de dış lastikte birsey yok. Neyse deyip, sisirip yola devam ettik.
aynada damlalar ve ben
Bu arada on frenim surekli takildigi icin arada da durup onu tamir etmeye calisiyorum. Ama ne yapsak duzelmedi. Frenli olarak cikiyorum yokuslari. Saka gibi! sonra bir GBI minibusu geldi yanimiza, hersey yolunda mi diye sordu. Tekniker var mi diye sordum, yokmus, o zaman gule gule dedim. Bizi Luksemburg'a goturecek daglari tirmaniyorduk ki, gumm bi daha! yamadik yola devam. Arada bi GBI arabasi daha gecti el salladik.
gökyüzü muhteşem
Sonra gumm bi daha! tam lastigi yamamistik ki GBI arabasiyla baktik yanimiza gelmis Katerina, binmek ister misiniz diye sorunca, sansimizi daha fazla zorlamamak gerekli diye dusunup bisikletleri minibuse yukleyip bindik arabaya. Katerina da uc kisi cok yorulmus gidemiyolarmis onlari almaya gelmis. O dedigi cocuklari da biz yaklasik bir bucuk saat once otobus duraginda gormustuk. Onlari da duraktan alip Luksemburg'a arabayla gecmis olduk. Bugunun macerasi da boyle oldu. Spor salonunda kalacagim bugun. Ama oncelikle bisikleti teknikerlere gorurdum ve fren ve lastik patlama dertlerini anlattim be siraya koydum. 
Dus temizlik ve camasir yikama faslindan sonra, biraz yemek vee kendimizi Luksemburg sokaklarina attik. 
ve pes ediş!
Luksemburg soforleri hic oyle avrupali falan degiller. Fransa'dan sonra dehset sactilar resmen, dibimizden giden ve korma calan tirlariyla! ayni turk soforu. Valla bunlarin surucu kurslarinda kesin bizimkiler egitim veriyor olmali dedim. 
Mersch kenti cok sevimsiz bir yer, hic tavsiye etmem. Ama daglara dogru ciktikca guzellesiyor. Fakat bir avuc memleket oldugu icin cabucak bitiyor!
Luksemburg'un aklimda pek iyi anilarla kaldigini soyleyemem yani:))
endomondo rota kaydı

18 Temmuz 2013 Perşembe

Bremen Mizikacilari

Dun ablacan da gelince ekip tamamlandi ve Bremen'e gidip su mizikacilari bir gorelim artik dedim. Ama Bremen'de gorecek o kadar sey varmis ki mizikacilar cabucak golgede kaldı. Zaten cok da buyuk bir sey degiller. Merkezde bir heykel o kadar. İste bu! Ama essegin ayaklarina asilarak dilek dileme gibi bir adet varmis! Ben de yaptim tabii ki :)
Verder Bremen sampiyon olunca iste bu balkondan selamlamis milleti. Ha bir de Micheal Jackson gelince o da bu balkondan el sallamis!

Bu Ronald. Kendisi kliseye karsi savasmis. Onun zamaninda klise surekli halktan para topluyormus ama bunu sadece saasali kliseler yapmaya vs kullaniyormus ve Ronald da bunlara karsi savasmis. Tam da katedralin karsisinda merkezde koccaman bir heykeli var. Takdir ettim. 
Bu da katedral!
Merkeze dogru yururken bir coban ve cokca domuz heykeli var. Bunlarda ne ki derken, anlatti abijan. Eskiden o yolun devami tarlalik alanmis ve domuzlar sabahtan saliverilirlermis. Aksam donerlerken geldikleri sokaktan degil de sagdaki sokaktan gitmeye zorlanirlarmis. Cunku orasi kasaplar sokagiymis ve kasaplar sectikleri domuzlari keserlermis. İste bundan dolayi da domuzlar o yola girmemeye cabalarlamis ama nafile! Korkunun ecele faydasi yokmus!
Yerde boyle rogar kapagina benzer bir sey var. Ortadki delikten para atinca, bi horoz otuyo :)) komik bisi ama ben elli kurus atip denedim ve horoz sesine hep beraber gulduk:)
Ha bu arada toplanan paralar kimsesiz cocuklar icin kullaniloyormus. 
Hah buyrun, bu yerde bir tas! Ama ne tasi, ne isin belirli?
Anlatayim, soyle ki; tasin adi Geysa bilmem ne tasi ama hikayesi ilginc. Zamaninda bir kadin varmis ve kocalari teker teker oluyormus. Evleniyormus, adamlar oluyormus. Megersem bizim abla, adamlari fare zehiriyle zamanla zehirleyip olduruyormus. On kusur adam oldukten sonra, bu is anlasilmis ve teyzenin basi sehir meydaninda kesilmis ve bas orda birakilmis. Gelen gecen tukurmus. Sonra basin kesildigi yere bu tas konmus ve insanlar buradan gecerken bu tasa tukurup oyle gecerlermis!
Enteresan degil mi!

Parkta bisiklet jantlarindan yapilmis, eglenceli bir sey vardi. Ben de girdim, ciktim tabii ki :)
Tisortlere baski yapan bir yer vardi sokakta ve bakin baski secenekleri arasinda ne var!!!
Yedi tembeller ve sekerlemeci. Burasi sahane bir yer. Sekerleri yaparlarken izleyebiliyorsunuz ve nasil bir seker istiyorsaniz aliyorsunuz. Dukkanin etrafinda yedi tembeller var. Ama dukkandakiler pek caliskandi!
Bu da enteresan bir bina. Solda gordugunuz kule donuyor ve saat baslarinda donunce yukarda gordugunuz canlarindan bir muzik yapiliyor. Biz yarimda gorduk, kisa bisiler caldi :)
Bremen'de epey dolandik be artik trene binip eve donelim dedik. Yolda bir yerde dinlenme molasi verip bir bira icelim dedik. Ama ben Becks birasini sevmiyorum fakat Becks, Bremen'in birasi ve publarda baska bira satilmiyor!!! Becks'in farkli bir birasi olan Krauser'i deneyeyim dedim ama i ih onu da icemedim. Agzimin gerisinde aci bir tat birakiyor Becks gibi!
Artik eve donup dinlenme ve yemek vakti. Yemekler yapip yedik. Acikmisim arada. Halbuki gun boyu sosis, bira ve krep yemis icmistim! :))
Affiyet olsun. 

Su tabelaya bakar misiniz! İste Almanya'nin heryerinde bunlarla bisikletcilere, yer, yon, yol gosteriliyor! Darisi basimiza!

10/07 Carsamba-Bremen gunleri

Sabah uyanip da disardaki yagmuru sogugu gorunce ve bildigin nezle halimi gorunce, iyi ki gelmisim dun aksam dedim :) soguk ama guzel bir gun. Evden krosan kokulari geliyor. Bizimkiler sabah gidip taze ekmek, krusan vs almislar! Hatta cilginlar bu ritueli her gun yapiyorlarmis! Valla sikayet edemeyecegim :D super mukemmel bir kahvalti yaptik ve tabii ki nutellayla krosan taclandirildi😋
Once sandim ki bu cilgin yeme olayi sadece o gun icin ama sonra farkettim ki, her gun cilginlar gibi yiyorum! Ben korktum benden! 
Kizlarin bir arkadaslarinin dogum gunu vardi bugun. Onlari birakip biz de gezmeye ciktik. Arada da bisikletciye gidip kutu sorduk ama yokmus. 
Ha bir de Tchibo gorunce hemen girdim. Ayni bizdekiler gibi. Ha İstanbul'daki birine girmisiz, ha Bremen'dekine. Tum magaza ayni. Ha konseptler ayni mi bilemem! cunku İstanbul'da ne var bilmiyordum. 
Biraz merkezde dolastik ama yagmur vesilesi ile cok dolanamadik. Ama gordugum kadariyla Bremen-Vegesack ufak sirin bir yer. Eve donduk tintin yuruyerek ve yemek hazirladik. Abijan da geldikten sonra, geyik sohbet muhabbetle gecti omur. 
Evde interneti bol bulunca ben de buraya yazilarimi yazmaya, resimleri koymaya basladim. Oh super oldu :) hayat iyiymis boyle yaa :D

Burada begendigim bir heykel. Hikayesini bilmiyorum ama!
Aksamimiza eslik eden Nero D'avola-Syrah'imiz :)

09/07 Munster vee nihayet Bremen

Bugun sabah kalktigimda genzim yaniyordu aci aci. Dun dus sonrasi sokakta uc saat bisiklet binince kasksiz vs, saglam usuttum sanirim. Neyse, Sevgi ablanin mutfaginda cay yapip guzel bir kahvalti ettim ve yukumu yukleyip yola ciktim. Ama yollar biraz zor gidiyor gibi. Biraz halsiz hissediyorum kendimi. Biraz zorladim gittim. Bir ara yorgunluktan bir misir tarlasinin yanina attim kendimi ve yattim bi muddet ama tekrar yola vurdugumda yokuslari zor tirmandigimi gordum. Oysaki dik bile degiller! Ama vucut bitmis, hastalikla savasiyormus. Sonraki bir hafta oksurdum, aksirdim, hapsurdum ve burnum gozlerim akti!
Yorgunluk hepten basinca baktim ancak 50 km gelmisim. Amaan deyip gidip Bremen trenine bilet aldim ve zorlamadan gitmeye karar verdim. Cok isabetli bir kararmis! Ertesi nasil da yagmurlu ve soguktu! Neyse abime de haber verdim. Bremen'e bir bucuk saatte aktarmali olarak vardim ve istasyonda asansorun calismadigini gorunce kendimi attim bir banka ve beklemeye basladim. Seyit'i gorunce nasil mutlu oldum, nasil da degisti bir anda hersey, nasil da guzellesti. 
Beraberce bisiklet ve cantalarimi indirdik arabaya yerlestirdik ve eve gittik. Ohh herkes evde, bol bol saril saril saril.  Sonra miss dus, miss yemek ve miss deliksiz uyku. Sanirim saglam usutmusum! Ama coook mutluyum :D

08/07 Wulfen- Munster ve Munster'de sahane sehir gezisi

Ben bu Wulfen'i niyeyse cok sevdim. Bazen boyle oluyor, sebepsizce keyif aliyorum orada olmaktan. 
Sabah cantami topladim, bisikletimi saklandigi yerden sobeledim, yukunu yukledim ve anahtarini posta kutusuna atarak sevgili Humbert Otel'den ayrildim ve sehir merkezine dogru surmeye basladim. Kahvalti yapmak istiyorum. Cok ac degilim ama yolda ne bulup bulamayacagimi bilmedigimden garantiye almak istiyorum. Bir taraftan da Wulfen'de biraz dolasmak istiyorum. Jeanette Bistro'yu bulmam cok uzun surmedi. Cok sirindi ve kapisinin onunde degisik bi bisiklet park sistemi vardi. Bisikletin on tekerini bu park cukuruna sokarak calisip calismadigi anladim. Super isliyo! Harika fikirmis yere teker oyugu yapmak! Bisikletle barisik bir sehir olmak boyle birsey. Orada kahvalti ettigim surecte aliverise gelen bes kisiden ucu bisikletle geldi! İste fark burada. 
Neyse iceri girdim, cok sirin bi abla var. Peynirli sandvic ve cay istedim. İste asagidaki resimdeki geldi :) yarisini yiyip yarisini paket yaptirdim. Oh cay ve kahve ile birlikte bunye senlendi. Ve artik yola hazir. Bugun Munster'e gidecegim ve Dirk'te kalacagim.




Yine cok guzel yollardan gidiyorum. Koca serit bisiklet yolundan mutlu mesut ilerliyorum. Arada cok degisik bir heykel gordum. İste burda. 
Arada bir cimenlige yatarak yorgunluk attim ve kalan sandvici kemirdim. 

Munster'e gitmek cok uzun surmedi. Orada Clementshospital onunde Dirk'le bulustuk ve bahceye gittik. Tam iceri girince Ahmet abiyi gorduk, tanismis oldum. Megersem Ahmet abi ve sevgili esi Sevgi ablacimla aksam uzuuun bir sohbet edip, cay icip tatli, meyve ve cekirdek yiyecekmisiz. Sevgi abla ayni benim Seher ablam! Cay kek, pasta, poca, karpuz vs ye kizim diyor habire. Birden bunu ozlemis oldugumun farkina variyorum. Demligi bitirene kadar cay ictim:) o kadar guzel geldi ki ellerin dert gormesin Sevgi ablacimm. Ertesi gun icin bahceevlerinin anahtarini bana verdilerki sabah cay demleyip kahvalti yapayim diye. Bu inanilmaz birsey!aslinda bunlar sonranin detayiydi ama dayanamadim :))

Dus icin Dirk'lere gittik arada Anita ile de tanismis oldum. Dus alip kisa muhabbet edip, bahceye donduk Dirk'le sonra ben bisikletle sehir gezisi yapmak uzere ciktim. Bir botanik bahce varmis onu gormek istedim. Ama gittim ki kapali! Beste kapaniyormus. Ama botanik bahcenin icinde yeraldigi park da ayri mukemmel!
Bu parkin icinde gezerken bu dunya guzeli minibusu gordum. Benim olsuuuun     
Epey dolandiktan sonra acikmistim ve universitenin yakinlarinda bir yere oturdum. Pideye benzeyen incecik hamurlu bir sey yapiyorlar, ben karideslisinden yedim ve Fruh birasi ictim. İkisi de cok lezzetliydi!
Almanya'da Munster bisiklet baskenti olarak anilirmis. Bunu kesinlikle hakediyor. Tek yonlu bisiklet yollari, sadece bisikletler icin trafik isik ve isaretlendirmeleri. Bisiklet hayatin icine o kadar guzel entegre edilmis ki. İmrenmeden edemiyorsunuz. 

Karni doyurduktan sonra gol-nehir kenarinda biraz daha dolandiktan sonra, hava fazla kararmadan bahceme evime geldim. Baktim ki Sevgi abla gelmis. Zaten bundan sonrasini oncesinde yazdim :)) hayat her zaman bir yerinde bir surpriz saklar sizin icin. Paketi acmasina izin verin!
Ha bir de yanlislikla girdigim Halter'den cok guzel terlik ve ayakkabi aldim. Bu tam saka :)

E bu da rota detaylari …