29 Ekim 2007 Pazartesi

Kaş'ta Cumhuriyet Bayramı


29 Ekim'i memleketimin nadide köşelerinden Kaş'ta kutlamak... Kesinlikle tavsiye olunur.
Havası güzel, denizi güzel, kendisi güzel, ben güzel... Aklımızı sevelim :)

12 Ekim 2007 Cuma

Kaz dağlarında hayat


Kaz dağlarında hayat 'Altın'dan değerlidir.

30 Ağustos 2007 Perşembe

Hasankeyf'e gidiyoruz


Doğa Derneği ve Atlas Dergisi ile trenle yoldayız.
Derdimiz ise Hasankeyf sular altında kalmasın.
Bu gezi ile ilgili yazacak, anlatacak ne çok şey var aslında...
Diyarbakır, Batman, fırlatılan taşlar, davul zurna ile karşılama, sökülen bayraklar, şaşkın biz, anlayamadığımız insanlar.
Ama "koyun can, kasap et derdinde" lafı biraz anlatıyor durumu.
4 günlük bu tren yolculuğunun hayatımızdaki, zihnimizdeki yeri karmaşık ve unutulmaz

Yazmak lazım, kesinlikle yazmak lazım.

12 Ağustos 2007 Pazar

Trakya gezisi


Bu hafta sonu Trakya gezisi yaptık. Yaklaşık 600 km yapmışız. TEM'den Çatalca ayrımından saptık, Saray, Vize'den Dupnisa mağarasına gittik. Çok enteresan bir mağara görülmesi gereken bir yer. Mağarayı gezdikten sonra Kırklareli'ne gittik. Ertesi gün Edirne'ye gidip şahane kahvaltı yapıp, arkadaşlarımızla hasret giderdik. Söylemek gereken şey, bu adamlar peynir yapmayı biliyor.
Çatalca, Saray, Vize, Demirköy, Kırklareli, Edirne parkur gerçekten güzel. Yollar motor için çok ideal. Dağ, taş, orman ve virajdan oluşan keyifli bir yol, kesinlikle önerilir.

4 Ağustos 2007 Cumartesi

Nertera


Yeni Zelanda'lı bu şirin şeyin adı Nertera.
Kendine has bir buruk kokusu var. Çok şirin, bıdıcık bişi :)

29 Temmuz 2007 Pazar

Marmara Adası


Evet bu hafta sonu annemi getirmeyi bahane ederek Marmara Adası'na geldik. Gördüğünüz gibi manzara deniz muhteşem. Sakin sessiz tatil arayanlara ve balık tutmayı sevenlere tavsiye edilir.

22 Temmuz 2007 Pazar

Gümüşdere


Evet nasıl olduğunu anlamadan da olsa, geldik Karadeniz'imizin nadide köylerinden Gümüşdere'ye.
Orman içinden doğru geldiğimiz için, nasıl geldiğimizi tam kestiremedik ama bir dahaki sefere yolu tersten yapmayı düşünüyoruz. Orman yollarında sevgili CBF 150'lerimizle biraz yorulduk ama orman içi yol şahaneydi. Tabii bu yolların asıl sahipleri olan sevgili crossçu abilerimizden de üç beş tane gördük. Sanırım bize biraz şaşkınlık içinde bakıyorlardı, "bu motorlarla bu yollarda napıyo bunlar diye" ama günü sonunda sadece biraz .ıçımız acımıstı o kadar :) ona da değdi ama...

25 Haziran 2007 Pazartesi

Mobil blog böyle bisi


Evet uzak durmayı çok denedim ama mobil blog buna engel oldu. Yolda serviste giderken yazıyorum, çekiyorum gönderiyorum. Hepsi bir arada yani. Düşünsenize ne büyük bir hareket özgürlüğü;) sevdim ben bu işi...