30 Ocak 2020 Perşembe

Yollar ve dalışlar

23-12-2019
Bugünkü rotam Puket’i gösteriyor. Oradan Khao Lak’a gideceğim. Saat 16.30’da tekne kalkıyor. Evet artık dalış zamanı. Pastanın üzerinde vişnede yani sıra😍
Chiang Mai’yi çok sevdim. Yine gelinir. Hatta özellikle bazı şeyleri yapmadım ki bir daha ki sefere bir şeyler kalsın diye. Gerçi zaten vaktim de yetmezdi ama kendimi biliyorum, istersem uyumadan yapardım bunları. Kalanlar, Doi Inthanon Dağı, Golden Triangle, özellikle bu ikisini kesin yapacağım. Ayrıca bisiklet turları buldum Chiang Mai’den Bangkok’a, Puket’e vs giden. Uzun bir zamanda bunlar da yapılır. Chiang Mai’de unutmamak istediğim yer ise Bowls and Breads. O mini minicik cafe muhteşem bir dünya. Çölde vaha. O salataları, sandviçi nasıl da özenli hazırlamışlardı. Süper butik minnoş bir yer. Gidenlerin kesinlikle uğraması gereken bir yer. Hele arada yahu normal bir şey yemek istiyorum arkadaş dediğinizde bulmanız gereken bir yer. 

Şimdi önümdekine bakıyorum. Harika bir tekne konaklamalı dalış turuna gidiyorum Similan ve Surin Adaları’na. Bu adalar dünyanın en iyi dalış noktalarından sayılıyor. Hem büyük hem küçük her şey var. Köpek balığından, mantasından, balık sürülerinden, nemolarından, yani ne ararsanız bulabileceğiniz bir yer. Reef bol, canlılık bol, ister derin ister sığ her şey var. Genelde de liveaboard’la yapılması önerilir. Çünkü iyi dalış noktaları kıyıdan uzaktalar. Benim turum 4gün 4gece bir tur ve 15 dalış içeriyor. Gün doğumu dalışlarından, gece dalışlarına kadar her saat dalış saati. İlk üç gün dörder dalış, son gün üç dalış. Cuma günü saat 5 gibi karaya dönüyor. Sonra bir gece Khao Lak’ta kalacağım. Haliyle tekrarlı dalışlardan sonra 24 saat deniz seviyesinden kalmak lazım. Ertesi gün akşam 10’da Bangkok uçuşu :)

Phuket’e Air Asia ile uçuyor. Aslında ucuz havayolu ama sanırım ben olabilecek en pahalısını aldım, 5200 küsür Baht ödedim. Ne yazık ki bizim bankaların internet satın almalarında ısrarla cep telefonunuza mesaj göndermesi zorunluluğundan dolayı bir türlü alamadım bileti. E çok uzak bir köyde olduğumdan ötürü de başka türkü olmadı. Neyse plansız olunca böyle oluyor. Olsun😂 Sonuç olarak uçaktayım ve muhteşem bir yere dalışa gidiyorum. 

Puket havaalanından Khao Lak yaklaşık 70km. Turun transfer saati bana uymayınca, kendi yolumu aradım ve paylaşımlı bir transfer buldum. Ben bookaway.com’da buldum ama transfer şirketi Green Andaman Travel, Khao Lak’ta ofisleri. Direct kendi sitelerinden de alabilirsiniz. Tek yön için 27$ ödedim. Otobüsle vs de ulaşabiliyorsunuz ama aktarma vs yapmak gerekiyormuş, gerek yok dedim. Accik daha verip daha rahat giderim😂 Saat 10’da transfer. 1saat 40dk sürüyormuş Khao Lak Explorers’ın ofise. 

Bu arada liveaboard turunu ben liveaboard.com’dan ayarladım ama yapan firma Khao Lak Scuba Adventures. Direct kendilerinden de alabilirsiniz. Sanırım fiyatlar aynı. Bakmak lazım. 
Benim yanımda sadece dalış bilgisayarım var, başka hiç bir şeyim yok. Onu da belki olur ya bir gün giderim suya diye almıştım yanıma. Liveaboard yapmak hiç aklımda yoktu. Şimdi tabii ful ekipman kiralayacağım. Olsun:) hallederiz, sıkıntı yok. Zaten ekipman istediğimi ve bedenimi bildirdim. Sigorta da istedim. Benimkinin süresi bitti. Buralarda sigorta zorunlu. Yoksa giremiyorsunuz suya. Ama sorun değil. Abiler işlerinde çok pro her şeyleri hallediyorlar. Sen paranı hazırla yeter. 
Teknede farklı kabin seçenekleri var. Dört kişilik banyosuz, iki kişilik banyoluya kadar. Ben iki kişilik banyolu seçeneğini aldım. O kadar da değil. Hostel gibi kalınmaz teknede de. Liveaboard teknelerinin yatakları ve banyoları zaten miniminnacık olur. Eğer üç gece ve üzeri kalacaksanız, bu dar yerler bir süre sonra fenalaştırabilir sizi. Dikkat!

Havaalanı çıkışında en sevdiğim şey nedir, adın yazılı bir kağıtla bekleyen biri:) evet transferim hazır. Başka kimse yok, kalktık gidiyoruz. 

Taksi şöförüne ısrarla sormama rağmen beni yanlış yere getirmiş. Olsun. Burada abla doğru yeri söyledi, sadece bir kaç dk zaten. Neyse oraya gittim adımı buldum. Desiler checkin 4’te başlıyor saat daha 10, siz dilerseniz eşyalarınızı bırakıp keyfinize bakın, deniz hemen şu yönde 5dk. Oo teklife gel:) alırım bi kulaç. Hemen bikinimi giyip, çantamı bırakıp çıktım. Upuzuuuun bir sahil var. Sahil herkesin. İşgal edilmemiş. İncecik kum, Patara gibi aynı. Su ılık, 27 derece falan vardır. Kalan son peynir ve zeytinle sandviç yapmıştım sabah, bunu yedim sahilde bir ağaç gölgesinde afiyetle. 

Sonra uzun bir yürüyüş yaptım ve denizin derin olabileceği bir yeri buldum sonunda. Sahilde çantamı bir gölgeye koyup, denize girdim. Yüzdüm keyiflice. Suda görüş çok kötü. Hatta yok desem yeri. Ama bir iki ufak kayanın dibine girdiğimde mini sarı kuyruklu melek balıkları minnakları gördüm. Çıktığımda rüzgar üşüttü biraz. Güneşe serileyim dedim ama kum o kadar ince ki, her yerinize giriyor. Az kumlu bir yer aradım ama mimkin deil ben de kayalıkların oralara yürüdüm. Biraz yengeçlerle oynaştım, sonra gölgede bir yer buldum ve çimenlik bir alana serdim havlumu ve yattım. İyi geldi. 

Saat öğlen 1’i geçince yine bir mide halleri başladı. Chum Poo Bar diye bir yer buldum. Ne hayallerle oturdum ne yedim. Kişnişle ciddi bir sorunum var. Ne yazık ki burada da çoook kullanılıyor. Çok baskın ağır bir kokusu ve tadı var ve benim midemi bulandırıyor. Dolayısıyla ne yediğim sarımsaklı ekmekten ne de jumbolardan hiç bir lezzet alamadığım gibi midem bulandı yine , dibine kadar ayıklamama rağmen. Böööhüü. 
Ama var yaaa bira buzzz. Muhteşem. Bir de koruyucu kılıf içinde geliyor ve ısınmıyor da. Sahibi Alman imiş. İşi biliyor kerata :D

Zar zor yiyip bitirdiğimde saat 2’yi geçmişti. Nasıl da çabuk geçiyor vakit. 
Bu midem için bir kahve içmem lazım ama burada içmeyeceğim. Oysa ki standard Pad Thai yeseydim bunlar olmazdı. Neyse denemeden bilemezsin, bilmeden gelişemezsin. Denemelerim olmasa kimbilir nerede kalmıştım. 

Saate bakınca artık gitme vakti dedim. Yürürken arada yandığımdan kendimi hızlıca suya attım, çıktım. İstikamet dalış merkezi Khaolak Scuba Adventures-KAS. 
Ben vardığımda operasyon başlamıştı. Yolda aldığım mango ve passion fruit suyuyla olaya giriş yaptım. Tombik abla elimdeki plastik kabı görünce pek mutlu olmadı. Ben de değilim ama şu memlekette yemeği bile poşette veriyorlar yaw.  

Abla yandakilerle işi bitince bana geldi. Sadece transferimle ilgili olarak turdan sonra napacan diye sordu. Sorunun sebebini anlamadığımdan nasıl yani dedim, tur sonrası Puket’e transfer yazmışlar bana da onu dedi, dedim yok burada kalıyorum, ertesi gün gidicem. Öyle işte ondan sonra gitti sevimsiz tombik. Sonra bir bebe oğlan geldi, Chris’miş adı. O da sigorta olayını sordu (bu teknede her soru için bir kişi var galiba). Yok dedim, bir iki form gösterdi doldurmam için. Ok dedim doldurdum. Sonra o da kayboldu. 
Tüm dalışım sorumlu müdürünü bekleyecekmişim, o gelip konuşacakmış benimle. İyi dedim. Sonra ünlü abi geldi, müdür, Xavier. Avustralya’lı bir genco. 
Ne kiralıycan, ne alcan ne vercen, sertifikan ne, kaç dalışın var vsvsvs sordu. Ben nitrox dalacağım. O gruba yazdı beni. İlk iki dalışı nitrox yapıp, sonra havaya geçeceğiz. Neyse bu da bitti, sonra bizi Miki ile tanıştırdı. Miki bize malzemeler konusunda yardımcı olacak. Tabii önce para para para. 5000 baht ödedim ekstralarım vs için. 
Sonra malzemelerimizi seçtik, denedik ve kasaya koyduk. ScubaPro Tone BC, en sevdiğim:) 

Sonra bir saat boş zaman. 6.15’de burada olun lütfen dediler 30’da hareketmiş. Bir kahve içip, az da alışveriş yapıp döndüm. 

Çantaları ve malzemeleri kamyon gibi bir araca yükledik, biz de bindik ve istikamet liman. Yarım saat sürdü yolculuk. Çinliler bağırarak konuşurken başıma ağrı girdi. 

Limana gelince terliklerimizi poşete attık. Tayland’da eve, dükkana vs ayakkabı ile girilmez. Sokakların halini görünce sebebi açık. 

Uzuuun bir tekne briefingi verdi Xavier. Güvenlik kuralları, tekne personeli, yemekler yapılacaklar vsvsvs. Bi bitmedi yani. Sonra hafif bir yemek. Sonra da malzeme kontrolü. Tüpümün analizini de yaptıktan sonra, ağırlıklarımı da ayarladım. Sanırım artık hazırım. 
Aslında ufak ufak yatmak lazım. Yarın dört dalışlı güEl bir gün olacak. Bugün de pek uyuyamadığımı düşünürsek:) 

24/12/19 Sali
Sabah 6.30’da kalktik ve gunun ilk briefing’ini aldik. Gruplar belirlenmis. Tik’le daliyoruz. Ilk nokta east of eden noktasi. Dalisin ilk dklarinda white tip sharkgecti aradan. Ayni kizildeniz gibi burasi. Sadece su daha bulanik. 

1 saatlik bir dalistan sonra ciktik. Nitrox kullaniyorum dalislarimda. Daha az yoruyor 32lik nitrox ayarliyorlar. Saglam akinti ve termocline var. epey usuttu, 21 dereceyi gorduk suda. Bırr. 3mm elbiseyle 22 derece su saka gibi. 

Guzel bir kahvalti yaptim dalistan sonra. Az biraz dinlendik derken ikinci dalis geldi. 
Deep Six’e daldik. 
Yine nitrox ve 1 saatlik bir dalis. Tik cok basarili ve burada her sey var. 
Ahtapot sebil, koccaman vatozlar var. 
kayanin altinda uyuyan bebek kopek baligi cok iyiydi. 

Elephant stone

Turtle rock

Day2 
Christmas point

Strong current, green monsters, hit the coral. Other have seen leopard shark😔we didnot. 

Koh Bon
Burasi harika bir yer. Duvar boyunca muhtesem bir canlilik var. 

The dome
Bu akinti degil baska bir seydi. Regulatoru agzimda tutamadigim bir akinti gormedim ben. Halatta asilirken kollarimin agridigini hic bilmem. Bir de bizimkiler akinti var diye flying fish e gitmezler cok komiks. 
The dome’a neresinden inersek inelim akinti dehsetti. Ton baliklarinin glass fish leri avlamalari sahaneydi. Baliktan buddymi gormedigim olmamisti hic. Inanilmaz bir sey. Murenler ahtapotlar bir sure sonra normal hale geliyor. Benim boyum kadar, 100’lu orfoz gruplari normal hale geliyor. Bu inanilmaz bir sey sahane. Unicorn fish vs zaten normal. Off of nerdeyim ben yaa. 

Dalışlarla ilgili sadece şöyle bir şey söyleyeceğim. 3.gün Surin adalarına gelip de sabah ilk dalışımızı yaparken o kadar büyülendim ki, o an orada ölsem, niye öldüm ben yaa demezdim. O kadar mutlu oldum. Nokta.


Barakuda sürüsünün küçük kısmı

cuttle fish - iki tane danacık

giant eel - kucaklayabilirsiniz

minnoşlar fırsat vermiyorki giant eel'i izleyelim