10 yıl öncesinin vazgeçilmezine şu geçen zaman içinde o kadar başvurmadım. Ama bu haftasonu İstanbul’da çok çeşitli duygular içinde savrulurken sanki hizaya sokmaya çalışır gibi beni.
Bin kere tekrarı olmaz, insan sever bir kere…
Bir aşk hali var üzerimde ama aşık değilim, bir durgunum ama durulduğumdan değil. Aklımda o kıpkıvır saçlar uçuşuyor ama benimkiler değil. Bizim zamanın terimiyle ‘bonus kafa’. Ne de severim.
Bir konuşabilsem, bir anlatabilsem istiyorum ve Ezginin Günlüğüne sığınıyorum evdeki yalnızlığımda.
Ara ara sataşıyorum ama sataşamam ki ben de durduk yere. Edepsizlik etmek istiyorum. Ama sormak istediğim sorular çok edepsiz ve yersiz yurtsuz geliyor. Aslında dam düşmek istiyorum. Korkumun sebebini de bulmak istiyorum. Sanki biliyorum da. Ama bu korku da nedir böyle. Saçmalıyor olmaktan korkuyorum. Cesaretsizliğime şaşıyorum. Edepsizliğe özeniyorum.
Su uyandı sen uyanmadın aşkolsun…
Türkiye solunun Türk düşmanlığı ve Ermeni sevdası
-
TİP (Türkiye İşçi Partisi) Milletvekili Ahmet Şık'ın "Kürt hareketine
mesafesi olan hiç kimseyi solcu olarak görmüyorum" sözleri örneğinde
PKK'nın (aslınd...
2 gün önce