27 Kasım 2014 Perşembe

Şaire mektup

Turkiye'de Istanbul ne ise
Istanbul'da gece ne ise
Gecede yurumek ne ise
Siirde Asaf ne ise
Her neyse

 #sairemektup

Yine Asaf

Bir seni görsün istiyorsan gözüm, bir beni görmeli gözün.

Özdemir Asaf

24 Kasım 2014 Pazartesi

Asaf Çağrışımlar'ı

Bugün günlerden yine Asaf…

20 Kasım 2014 Perşembe

Nejat Isler'ce sevin…

18 Kasım 2014 Salı

Gunlerden Asaf…

Bugun yine gunlerden Ozdemir Asaf…






16 Kasım 2014 Pazar

çiçekler ve mutluluk

Gözbebeklerimin kocaman olmasına ve yüreğimin hoplamasına sebep olan şey canım beyaz meleğim, orkidemin yıllık çiçek dalı verme prosesine başlamış olması. Her yıl Kasım ayında bu küçücük dal yavaşça çıkmaya başlıyor, sonra uzuyor uzuyor uzuyoooor ve sonra o minicik tomurcuklar oluşuyor, sonra da bir gün bakıyorsunuz o bıdıcık tomurcuklar pıtlamış ve dünya güzeli beyaz çiçekleri tüm güzelliği ile irileşmeye başlıyor. Bunu diğer tomurcuklar takip ediyor ve aylar boyu o incecik dalın üzerinde umut ışığı gibi ışıldıyorlar. Bunu görmek Mart-Nisan ayını buluyor bu arada.

Çiçek yetiştirmek öyle bir şey ki, hiç bir karşılık beklemeden yaparsınız. Karşılıksız sevmeyi öğrenmek için çiçek yetiştirmeyi öğrenmek lazım sanırım önce. Neyi sever neyi sevmez, ne kadar su ister bilmek, toprağını kontrol etmek, kurumuş yapraklarını almak gerekir.

Uzun süreli İstanbul dışında çok vakit geçiren biri olarak, eve gelir gelmez yaptığım şey önce çiçekleri tek tek kontrol etmek olur. Uzun seyahatler dolayısıyla günlük ilgi isteyen narinlerim için, ayrılırken özel olarak rica ederim, lütfen su ver iki günde bir bardak diye ama benim bu refleksif davranışımı başkalarından beklemek belki de haksızlık, kimbilir. Bu sebepten 'yağmura gülen çiçeklerim', yani 'aslanağzı'larım kurumuş durumda. Geri kalan hepsinin keyfi ise yerinde. Bakalım aslanagzılarına da bir çözüm bulabilirim belki.

Ama uzun zamandır hissetmediğim kadar büyük bir mutluluk hissettim bugün beyaz meleğim sayesinde :)

Bu diğer dünya güzelleri ise kahvaltıya gittiğim arkadaşlarımın bahçesini süslüyorlardı ve şahane sarı çiçekleri vardı. Bir tür kaktüs olduğundan fazla ilgi istemeden yaşıyor. Alttaki minik ise yeni mahsulumuz :) Umarım onun çiçeklendiğini de görürüm.
Bardaktaki ise 'çıkmadık candan ümit kesilmez' lafının ispatı gibi. Kurumuş görünen dalın sabırla suda tutulması, suyun usanmadan değiştirilmesi sonucu çıkan o bir iki yeşil yaprak, ne büyük umuttur hayata dair...

Buraya sevdiğim bir blok olan Piktopet'teki, Özdemir Asaf'ın Çiçek Senfonisi'ni linklemek istedim.



Bu iki tweet'i de eklemeden edemedim...

Gece ve bisiklet

Karanlık, soğuk ve yorgun gecede dinlenen türküler derinlere doğru işlerken, aslında tek istediğim bisikletime binip günlerce hiç durmadan, ölüm sertliğine varana kadar pedal çevirmek...

Fotoğraftaki gibi yollarda geçmeli hayat,
Fotoğraftaki gibi görünmeli gelecek,
Fotoğraftaki gibi olmalı hava,

Sonra artık kitle pedalları ve bastır gitsin, nereye varacaksa.
 

13 Kasım 2014 Perşembe

Ozlem

Var,
Yok,
Var,
Cok var…

Ozledim,
Ozluyorum,
Ozleyecegim,
Biliyorum. 

Ama,
Sanki degil gercek,

En ufak bir mucadele vermemisse eger,
Demek ki sadece gitmemi bekliyormus…

Acı,
Çok acı…

11 Kasım 2014 Salı

Silgi

Yazdiklarimi sildim bugun,
Bir nevi kendime ihanetti hepsi...
Keske yasananlari da silebilseydik hisleriyle birlikte.




Ayrılış

@attilaillhan: "çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var. öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil."

7 Kasım 2014 Cuma

Ilkokul numaram

858 ilkokul numaramdi, 
828 ise anlamsiz bir rakamdi
O zamanlar…

Yarin erken kalkmam gerekiyormus,
828 uygundur o zaman,
Olmasa da…

5 Kasım 2014 Çarşamba

Yol

Yolculuklara cikalim seninle, sonu olmayan, basini unuttugumuz,
Yol aksin ve sana varsin sonunda,
Sarilalim ve yok olalim, yolda olalim seninle,

Demek istemistim de, diyememistim yine…