Yeni bir yolculuğa çıktım hayatımda, ama bu sefer başka bir ülkeden, denizden veya dağdan bahsetmiyorum. Bahsettiğim hayatımın tam ortasına oturan bir iş aslında :)
Yaklaşık 10 yıldır kendi şirketim üzerinden Değişim Yönetimi Liderliği yapıyor ve şirketlere danışmanlık veriyordum. Ama şimdi bir şirket bünyesinde çalışmaya ikna oldum ve 2 haftadır da ne kadar doğru bir yerde olduğumun tekrar tekrar farkına varıyorum. Burası MEY|DIAGEO, yani Mey İçki.
Evet evet o, YENİ RAKI'yı yapan şirket. Bir çok kere yaradanın sevgili kuluyum kesin dediğim olmuştur, şimdilerde sürekli aynı sözü tekrarlıyorum.
Peki neden ve nasıl bunca yıl sonra bir şirket bünyesinde çalışmaya karar verdim, ikna oldum?
Mayıs ayında beni ilk aradıklarında gönderdikleri toplantı davetinde bir ek dosya vardı, MEY|DIAGEO olarak biz kimiz, ne yaparızi anlatan. İşte aslında o dosyayı okurken aydınlandı dünyam diyorum.
Sosyal sorumluluklarını yerine getirmek için değil, sosyal sorumlu bir şirket olmanın nasıl bir şey demek olduğunu çok güzel gösteren bir dokuman idi. Keşke bunları daha geniş kitlelere anlatabilsek dedim ama sonra farkettim ki, onların derdi reklamdan öte, içeriğin, işin, faydanın kendisine odaklanmak. Peki böyle düşünmemi sağlayan şeyler neler;
- Kadın çalışanlar, yöneticiler konusu. Öyle 8 Mart'ta görünen sonra kaybolan değil, sonuçlarıyla ispatlarıyla, gerçekleriyle kadın direktör oranı %57, (diğer kadın çalışan oranlarını söylemiyorum bile, hepsi %50-%92 arasinda değişiyor) Bu konuda politikalar ciddi ve uygulanıyor. Ayrıca bazı direktörlerin kendileri, çalışma hayatından uzaklaşmış kadınların yeniden iş hayatına katılımını destekleyen projeler yapıyor/sosyal kurumlara destek veriyor.
- Sürdürülebilirlik- Aslında her yerde, her alanda bir numarada yer alması gerekn konu değil mi. İşte burada gerçekten bir numara. Sektöründe ISO 14001 çevre yönetim standardını uygulayan ilk ve tek şirket. Karbon ayak izini hesaplamış ve CO2 emisyonu, su kullanımı, atık miktarı... daha bir çok konuda hedefler belirli ve uygulanıyor.
- Seçimli çalışma modeli- Uydu ofis projesini pandemi öncesinde çalışmışlar. Çalışma düzenini belirlemek için yaptıkları anket sonucunda tüm çalışanlar ile kendi çalışma tercihleri doğrultusunda protokoller imzalanmış durumda. Yani çalışanlar kendi çalışma modelini (ofisten-evden-hibrit) kendisi belirliyor (hadi canım demeyin, isteyince oluyor:)
- Söylememe gerek yok zaten altyapı öncesinde hazır olduğundan, dijital olarak buluttan, her yerden mis gibi çalışabiliyorsunuz.
Ama bunlardan da öte beni etkileyen bir şeyler vardı. Direktörlerin ve çalışanların profillerini incelediğimde büyük bir çoğunluğun aktif olarak, şirket dışı sosyal sorumluluk projelerinde yer almaları. İşte özellikle bunu görünce galiba yerimi buldum dedim.
Beni bilen bilir, üniversiteden beri sosyal sorumluluk projelerinde aktif olarak yer alırım. Okuldayken yaptığım gönüllü çeviri çalışmaları, linux şenlikleri, sonrasında AÇEV'le, Vodafone Vakfı ile, Birleşmiş Milletler ile ve özellikle son yıllarda yoğun olarak TEGV ile projelerde yer aldım veya aktif olarak kendim başlattım bazı projeleri. Hepsi kendi zamanımdan ayırarak yaptığım ve hayatımda beni en çok tatmin eden işlerdi.
İşte şimdi bu aidiyetlik hissi içinde bir yıl süreli olarak MEY|DIAGEO'da Değişim Yönetimi Lideri olarak Programme YENİ'de rol alıyor olduğum için çok mutlu ve gururluyum.
Bu süreçte görüştüğüm ve destek aldığım tüm MEY dostlarıma teşekkürler...