29 Nisan 2010 Perşembe

Ikinci Sicilya cikarmasi - ikinci bolum - Etna

Aksam vakti Vittorio Emmanuela yolundan yuruyerek kolayca buldum kalacagim yeri burada sadece bir gecelik rezervasyon yaptiydim. Daha sonrasinda nereye gitmek, ne yapmak isterim vs hicbir seyim belli olmadigi icin baska bir rezervasyonum falan yok, ruzgar nerden eserse seklinde geziyorum. Ama aklimda yapmak ve gormek istedigim bir dizi sey var tabii ki. Bunlardan en onemlisi de Etna yanardagini gormek. Kalacagim yere varir varmaz resepsiyondaki cocugu, Etna’ya nasil giderim, tepeye cikabilir miyim, yuruyerek cikmak mumkun mu, zirve yapan gruplar vs var mi gibi sorularla baydim. Zaten Gino(soforumuz)’de istasyondan gecerken Etna’ya giden otobuslerin kalktigi yeri gostermisti, dolayisiyla az cok biliyorum. Ama olsun daha fazla bilgiden zarar gelmez.

Oraya 1 Nisan'da gittim ve sonra ogrendim ki sezon sebebiyle(Nisan ayi dusuk sezon oluyo, Temmuz yuksek sezon) sabahtan sadece bir tane otobus varmis Etna’ya giden ve saat 8.15’te kalkarmis, tren istasyonunun onundeki otobus terminalinden ve oraya yuruyerek kolayca gidebilirmisim, en fazla yarim saat surermis (20dk surdu gercekten). Bu bilgiler isiginda sabah erkenden kalkip, cantami sirtlanip, terminalin yolunu tuttum. Otobusu buldum ve tabiiki ceyrek gece degil, 20-25 gece gibi kalkti (burasi Sicilya hayat daha da yavasJ)tam hatirlamiyorum ama 5-7 euro gibi bir para verdim bilet icin ve bu gidis donus bilet oluyormus. Haliyle Etna’da yasayamayacagimiza gore donmek de lazim.

Bu arada gunlerden Cuma, gelen Pazar gunu ise paskalya oluyor. Otobusle yaklasik 1 saat yolculukla Nicolosi’ye ulastik, orada 15 dk mola verdik, otobusun duragi imis orasi. Indik. Cevre civarda biraz yurudum, daha sonra yakinlardaki bir bara girip cafe machiato iceyim dedim. Barin arkasindaki abi haziladigi machiato’nun uzerine cikolatayla papatya resmi yapmis. O kucucuk kahve fincaninin uzerine, cikolata sosuyla o kadar bidik bir cicek resmi yapmak hakketten bir yetenek, tabii ki gorunce cok mutlu oldum. Bir anda yuzumde guller acti “grazie mille” diyerek cok tesekkur ettim. Kahvemi icip, otobuste yerimi aldim. 5dk falan sonra Etna’daki Rifugio Sapienza’ya dogru yolumuzu aldik. Bir yarim saat, kirk dakka daha surdu yol. Zaten tum yol boyunca Etna tum hasmetiyle dikiliyor karsiniza her yerde. Gormemek, hayran olmamak, sasmamak elde degil. Cok yakisikli bir dag (bunu bir de Turkiye’deki Hasan dagi icin dusunuyorum, cok yakisikli bir dag). En sonunda Rifugio Sapienza ve onundeki meydana vardik. Hepimiz indik, soforumuz aksam dort bucukta donus oldugunu hatirlatti ve gazladi.

Hemen o meydanda excursion center var, buradaki abiler zirveye cikis yapiyorlar. Zaten rehbersiz cikisa hem izin verilmiyor, hem de kendi guvenliginiz icin kalkismayiniz diyorlar. Hem de kis vakti, hic kalkismayin! Bana o kadr zor gorunmedi, gorundugunden farkliymis. Sanki kolaymis gibi gorunuyor hersey. Donuste yolumu kaybedip, sonra gerisin geri cikip tekrar patikayi takip etmeye basladigimda onayladim bunu. Gruppo Guido Alpino’daki abiler tek kisi oldugumdan cikis yapmayacaklarini soylediler, biraz bekledik 2 kisi daha geldiler, iki Hollandali. Ama uc sayisi da yeterli olmadi cikis icin (bu arada 6 saatlik yuruyus ve rehberlik bedeli 60 euro, cable car vs hepsi dahil) Neticede zirveye cikma hayalleri suya dustu, tek yapabilir miyim dedim, 2900’den sonra kar buz kapli oldugundan riskli dediler, nerede hangi baca oldugunu da bilmediginden, cok riskli, deneme dediler. Zaten rehbersiz cikmamalisin diye de eklediler. Eger yapiyor olsaydik once cable car ile bir noktaya, cikacaktik, sonra oradan unimoglarla 2900’e cikacaktik, sonra oradan da zirve tirmanisi yapacaktik 3200 kusurlere. Kabullenmem biraz zor oldu oraya gidip de zirve yapamiyor olmayi ama elden gelen birsey yok napalim.

Sonra gidip, cable car, unimog ve 2900m noktasinda rehberle kucuk gezi programindan satin aldim (50euro) sonra da 2900 e kadar cikip, sevgili rehberimizin esliginde cesitli bacalar etrafinda yuruyus yaptik. Bize uc dilde anlatti adam, neymis ne degilmis diye. Asagidaki gunesin ve sicagin aksine tepede deli bir ruzgar esiyor ve coook soguktu(mont vs kiralaniyor yukarda 2€'ya). 2900m’de kayak liftleri calisiyordu ve kayak ve snowboard yapan insanlar vardi. Daha once bunlari okumus oldugum icin o kadar sasirmadim ama yine de bir yanardagin uzerinde kayak yapiyor olmak fikri cok cekici geldi. Fakat ben kayak yapmak yerine, zirve noktalarini uzaktan gordukten sonra, inisi unimogla degil kendim yuruyerek yapmaya karar verdim ve bunu da hangi akla hizmetse acilmis patikanin uzun oldugunu dusunerek, aslinda soyle gitsem direk o telefereik noktasina ulasirim diye dusunup bir noktadan basladim. Sonra indim inidim yurudum yurudum, bir turlu o tepeyi asacak bir nokta bulamadim, hatta bir yerde kayak liftinin diregini gordum, ama o direge kadar tirmanmak cok zor geldi. Aslinda yariya kadar tirmandim ama sonra baktim bulutlanma basliyor, ben iyisimi isi riske atmayayim diyerek gerisin geri patikaya ciktim. Tabii yaptigim bu hata bana iki saate mal oldu. Anlamsizca risk aldim. Ama nedir, yanlisimi kabul edip geri dondum. Bu da bir erdemdir canim. Ayrica bakin burada itiraf ediyorum :)

Neysem en sonunda patikadan takip ederek, cable car noktasina ulastim, sonra oradan baktigimda gordugum direk ayni direkti. Yani aslinda o tepeyi assam asagida liftleri vs'yi gorecekmisim(kismet:P)

Baktim saat geciyor asagi indim, asagida da cesitli bacalar ve gorulecek oyuklar vsler var. Ayrica aciktim. Inip R. Sapienza'da fistikli makarna, salata ve nero davola esliginde guzel bir yemek yedim. E depo dolunca diger bacalari ziyarete ciktim. Silvestri bacasini ve yakinlardaki volkanik cukurlari gezdim, sonra otobuse binip Catania yoluna dustum. Ne yazikki Taormina’ya cok yakin olmama ragmen, oraya giden herhangi bir tasit vs olmadigindan gidemedim, Catania’a donmem gerekti. Catania’ya ulastigimda ise Taormina’ya tren bileti alip 7kusur euroya, hemen sonraki Taormina trenine bindim.

Arkasi yarin, Taormina maceralari bir baska.

28 Nisan 2010 Çarşamba

Ikinci Sicilya cikarmasi - birinci bolum

Mart ayinda yapmis oldugum Sicilya gezisinin uzerinden epeyi vakit gecti. Artik hayalimdeki resimler siliklesmeye basladi. Detaylari unutmadan yazayim o zaman.


Ilk yazmak istedigim;

Daha onceki Sicilya yazimda da soylemistim, bu Sicilyali insanlar bir baskalar, sicaklar samimiler, yardim severler, eglenceliler, pozitifler. Yine enteresan maceralarim oldu ozellikle otobus soforleriyle.

- Nereleri gezdim, Etna yanardagi, Catania, Giardini Naxos, Taormina, Castelmola, Messina(bu yanlislikla oldu, yanlis trene binince Siracusa yerine Messina’ya gittimJ, olur boyle seyler )

- Neler yedim; balik, balik balik, deniz urunleri vee Sicilyanin unlu tatlisi canoli tabii ki.

- Ne ictim; nero davola, etna rosso

- Neler yaptim, yurudum yurudum yurudum yurudum. Nerdeyse adayi yuruyerek arsinlayacaktim.

Sicilya’ya ilk gidisimde de enteresan bir otobus yolculugu yapmistim Mozia-Birgi de, otobus soforu Birgi’de gorecek birsey olmadigini otobusle gezdirerek gostermisti, halbuki gorduklerimin hepsi gorulmeye degerdi bence .

Bu sefer de aksam saat dokuz bucuk gibi indi ucak Catania'ya, ciktim disarda sehre giden bir otobus aradim, kosede bucakta bir otobus buldum. Baktim onunde de soforu duruyor, en azindan soru soracak bir adam diye dusunerekten atladim adamin onune. Tabi artik Italyanca cumle de kurabiliyorum ya, elimde de kalacagim yerin adresi ve google map'ten basilmis kagitlarim ile sordum abiye, bu otobus buraya gider mi, nasil giderim vs vs. Abi bana “si, si, aspetta aspetta (bekle bekle)” deyip, sonra bana otobuse binmemi soyleyip calistirdi otobusu ve hep beraber yolculuga basladik.
Yola ciktiktan sonra ogrendim ki, otobus tam o sokaga gitmezmis ama yakin bir yerden gecermis, bir miktar yururmusum veya baska otobuse binermisim oraya gitmek icin. E guzel 15 dk yurumek nedir ki benim icin. Bu arada otobuste bilet alindigini dusunuyordum, abiye sordum bilet alabilir miyim diye. Tabi tabi ama 2 bin euro dedi (!) ben hink diye kalakaldim tabii. Sakaymis. Netekim biletsiz yolculuk yaptim. Bu arada kahramanimizin adi Gino, yolda ogrendik (neredeyse tum seceremizi). Yol boyunca, benim kafasi gozu kirik Italyancamla epey bir muhabbet ettik Gino’yla. Kimsin, nesin, nerdensin, ne yaparsin, ogrenci misin (sorular ayni!), vs vs. Bu arada yolumuz aslinda 15 dk ama, amca binen inen herkesle ayri ayri muhabbet ettigi icin biraz uzuyor tabii.

Neyse sonra bir harita cikardi, eger zamanim varsa bana sehri gosterebilirmis, bu otobusler, ring yaparak butun sehrin etrafinda dolasiyormus ve aynen gerisin geri havaalanina donuyormus. Ben de keyifle kabul ettim, oooo ne ala aksam isiklari ile Katanya’yi gormus oldum. Haritadan bana tek tek Catania’da neler gorulur vs cadde sokak onemli butun yerleri, canlilarini da isaret ederek gosterdi. Bu arada otobuse binen inen herkese de laf atmayi ihmal etmedi. En sonunda haritayi bana verdi. Daha sonra bir caddenin ortasinda kaldirima cikarak(!) saga cekti, dortluleri yakti, gitti bir pastaneye kurabiye aldi, kapida milletle konustu, otobusteki kiza, yolculugunun nereye oldugunu, ucaginin kacta oldugunu sordu, merak etme gideriz dedi. Kapida milletle beraber kurabiye yedi. Sonra anladim ki burada benim icin otobus bekliyoruz, 5dk sonra bakti otobus gelmeyecek bana yolu gosterdi, kurabiye ikram etti (bir tane alinca olmuyor, bir avuc doldurdu elime) ve ben indim o da yoluna devam etti yolculariyla. Ben de elimde haritalarim, kurabiyelerim, sirtimda cantam ile basladim yurumeye.

Iste boyle basladi ikinci Sicilya cikartmam.