Gözbebeklerimin kocaman olmasına ve yüreğimin hoplamasına sebep olan şey canım beyaz meleğim, orkidemin yıllık çiçek dalı verme prosesine başlamış olması. Her yıl Kasım ayında bu küçücük dal yavaşça çıkmaya başlıyor, sonra uzuyor uzuyor uzuyoooor ve sonra o minicik tomurcuklar oluşuyor, sonra da bir gün bakıyorsunuz o bıdıcık tomurcuklar pıtlamış ve dünya güzeli beyaz çiçekleri tüm güzelliği ile irileşmeye başlıyor. Bunu diğer tomurcuklar takip ediyor ve aylar boyu o incecik dalın üzerinde umut ışığı gibi ışıldıyorlar. Bunu görmek Mart-Nisan ayını buluyor bu arada.
Çiçek yetiştirmek öyle bir şey ki, hiç bir karşılık beklemeden yaparsınız. Karşılıksız sevmeyi öğrenmek için çiçek yetiştirmeyi öğrenmek lazım sanırım önce. Neyi sever neyi sevmez, ne kadar su ister bilmek, toprağını kontrol etmek, kurumuş yapraklarını almak gerekir.
Uzun süreli İstanbul dışında çok vakit geçiren biri olarak, eve gelir gelmez yaptığım şey önce çiçekleri tek tek kontrol etmek olur. Uzun seyahatler dolayısıyla günlük ilgi isteyen narinlerim için, ayrılırken özel olarak rica ederim, lütfen su ver iki günde bir bardak diye ama benim bu refleksif davranışımı başkalarından beklemek belki de haksızlık, kimbilir. Bu sebepten 'yağmura gülen çiçeklerim', yani 'aslanağzı'larım kurumuş durumda. Geri kalan hepsinin keyfi ise yerinde. Bakalım aslanagzılarına da bir çözüm bulabilirim belki.
Ama uzun zamandır hissetmediğim kadar büyük bir mutluluk hissettim bugün beyaz meleğim sayesinde :)
Bu diğer dünya güzelleri ise kahvaltıya gittiğim arkadaşlarımın bahçesini süslüyorlardı ve şahane sarı çiçekleri vardı. Bir tür kaktüs olduğundan fazla ilgi istemeden yaşıyor. Alttaki minik ise yeni mahsulumuz :) Umarım onun çiçeklendiğini de görürüm.
Bardaktaki ise 'çıkmadık candan ümit kesilmez' lafının ispatı gibi. Kurumuş görünen dalın sabırla suda tutulması, suyun usanmadan değiştirilmesi sonucu çıkan o bir iki yeşil yaprak, ne büyük umuttur hayata dair...
Buraya sevdiğim bir blok olan
Piktopet'teki, Özdemir Asaf'ın Çiçek Senfonisi'ni linklemek istedim.
Bu iki tweet'i de eklemeden edemedim...