29 Nisan 2014 Salı

Jehan Babur

Bazi anlara cok yakisir bazi muzikler…
Iste bu ana en cok yakisan bu muzik gibi geldi,
Jehan Babur'un bu albumundeki 11.ci parcasi 'Hayat, dayat' sarkisi, benim icin Jehan Babur'un tanimi gibi. 
Bazen bazi hislere, bir koku ya da bir sarki ozellikle eslik eser ya hani,
Hani bir yola giderken dinlemissinizdir o sarkiyi,
Ve sonra bir gun duydugunizda, o anilar bir anda yeseriverir,
Iste ne guzeldir, o anlara sahip olmak…

Jehan Babur'le tanistigim gun, guzel bir gundu,
Sari albumu hediye aldigim gun, cok guzel bir gundu,
Simdi bu sarki calarken …

Kadin seslerinden dinledigim, bu sakin sarkilar, hep mest etmistir beni. Her zaman.
Benzer sekilde Birsen Tezer, Julide Ozcelik, Sema, Ezginin Gunlugun'nun kadin solistleri ve daha niceleri…
Ozellikle Turkce sarkilar tabii ki! 
Bir arkadasim hic Turkce sarki dinlemedigini soylemisti, cok garipsemistim. 
Nasil hissediyordu o zaman?
Hissediyor muydu?

Evet yabanci sarkilar da etkiler ama okuyup anlayinca daha da cok etkiler. Yoksa yuzeyel kaliyor, derinlesmiyor ve derinlesemeyen bir baloncuk gibi patlayarak kendini bitiriyor. 
Erkek seslerinden ise Emin abimin yeri ayridir. 

Sonuc olarak, keyif aldigim bir albumdur ve oyle olmaya da devam edecektir!

Hayaaat durmadan dayat!

19 Nisan 2014 Cumartesi

Çocuk

Cocugun adi ………
Yasi 13
Annesi yok
Babasi yok
Suçu YOK
Mahzun
Uzgun
Korkmus
Cocuk
Cocuk o daha…

Babasini, onun yasindayken tanimistim. Ben de orta ikinci siniftaydim ve okul gazetemiz icin egitim konulu bir roportaj yapmak uzere bulusmustuk. 
Kendi koltuguna oturtmustu beni. Ayaklarim yere yetismemisti. 
Onun yasindaydim, 
cocuk yastaydim, 
cocuktum. 

Bugun onun oglu da cocuk. 
Keske bagirsa, cagirsa, kizsa, kufurler etse, ortaligi birbirine katsaydi. 
Ama yok,
O, oturtuldugu bankta, gelip kendisini openlerin arasinda, kalabalikta, babasinin yokluguyla usuyordu, usumustu. 
Cakmak, cakmak gozlerini arada kaldirdiginda, gozlerinden inciler sessiz sessiz dokuldugunde, benim icimden yaralar cikti, agular akti, icim yandi, yandim…

Senin gozunden dusen o yaslar, 
Kor olup beni yakiyorlar cocuk

Ne cok sey istedim soylemek, ne cok sey istedim yapmak. O anda oldurmak, sadece kucucuk bir gulumseme icin, o narin yanaklarinda cocugun. 
Teselli icin soylenebilecek hicbir sozun olmamasi nasil da beter birseymis. Sadece icin yana yana, kana kana aglamaktan baska. 
Cocuk dedi bugun, 'abla gozlerim yaniyor' diye. 'Aglama artik' diyebilmeyi ne cok isterdim.
Ama onun yerine, iki damla daha yol yapti kendine yanaklarimi. 

Nasil uyuyacak bu cocuk,
Nasil uyanacak sabaha,
Nasil surecek hayati,
Evi neresi olacak,
Hayati nasil olacak,
Nasil mutlu olacak. 

Bir kactir tekleyen kalbi, yetisememisti, tasiyamamisti yukunu artik. Sabah gonderdikten sonra cocugunu okula, rahat bir oturdugunda koltuguna, elinde telefonda oyun,
Oylece durmus hayat o anda,
Neler gecti aklinda o anda,
Eminim ki tek dusundugu Cocuktu,
Mahzun, urkek, yanliz cocuk…

Hayat, ne olur guzelliklerle donat bu narin Cocugu, sev onu, kolla koru onu…

Seni cok seviyorum be cocuk, 
senin hic bilmeyecegin kadar. 

18 Nisan 2014 Cuma

Dolunay etkisi midir!

Gökteki dolunayın yaptıkları mıdır bunlar?
Bugün çok sevdiğim, hayatta tanıdığım en zeki, çok yönlü, araştıran, okuyan, soran, merak eden, zorlayan bir 68 kuşağı abim gözlerini yumdu hayata. Çok darlandığımda açıp fikir sorardım. Sanki bir yerlerdeki bir güvenliğim eksildi ve artık cevapsız kaldığımda, çatımdan yağmur sızacak, orada bir delik açıldı, bir eksik var artık!

Geçen yılı düşündüğümde Nisan'da tek yaptığım şey ciğerlerime turunç kokularını sığdırmaya çalışmaktı. Bisikletle gezip, açan her bir çiçeğe gözuçuyla bir bakıp, beynime kazımak ve bir arı misalı hepsini hepsini görmeye, koklamaya duyumsamaya çalışmaktı. Zamanın akışı içerisinde yuvarlanmaktı tam anlamıyla. Oysa ki Nisan ne de güzel bir aydı, en sevdiğimdi.

Orhan Veli misali caydırırdı çalışmaktan.

Mayıs var gelecek, ama Mayıs sıkıntısı yapmasından  korkuyorum. Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan bellidir olmasın!

16 Nisan 2014 Çarşamba

Bir avuç toprak…

Cenaze, mezarlik, defin, yas,
Hepimizin varacagi bir avuc toprak…

15 Nisan 2014 Salı

Dumanlar cokmus daglarimin ustune…

Uzgunum. Dun, bugun, her gun!
Canim dedigim, cok sevdigim, iyimi kotumu soyledigim, dinledigim, anladigim, anlastigim yegane insan belki de. Ama onun Turkiye'de olmasina ilk defa sevinmiyorum, sebebinden oturu…

Bir diger canimin yarisinin, hayatinin yarisini gecirdigi, yarisinin artik eski yarisi olmasina sevineyim mi, uzuleyim mi bilemiyorum. Ben sevinsem bile, onun uzuldugunu bilmemden sanirim bu duygu yanilsamasi…

Kendi kaybimin yasını tutamamis olmamın kesfinden bugune, acı hic mi eksilmez…

Dumanlar cokmus daglarimin ustune…

10 Nisan 2014 Perşembe

Halil Cibran

Yine cok guzel, yine cok keyifli…

Ve manidar…