27 Temmuz 2014 Pazar

gun6 Gito yaylasi ve Kocari

Bugun sisle uyandik. Gito yaylasi bembeyaz, cise nasil da yagmis. Bugunun planinda sabah yuruyus yapmak vardi ama hem cise hem de Kocari'in huzuru ve dinginligiyle kimse cikmak istemedi. Okan'la, Ulvi ve Serhan da Ayder'e inince, biz ele gecirdik Kocari'nin huzurunu. 

Kocari 'kadin' demek bu arada. Cok manidar. ( Burayi Serhan, Ibrahim, Tugay uclusu isletiyor:)

Sabah Arzu ile beraber nefes calistik, sonundaki evre cok guzeldi. Fakat sonrasinda biraz sarsti beni :D megersem biz biraz hizli gitmisiz ondan oturuymus. Bunu, Arzu farkedip aksam soylediginde cok gulduk ve hemen bir dusla uzerimizden attik o agirligi. 

Hava gun boyunca bir acti bir cise yapti. Bi tam karar veremedi ne yapacagina aslinda. 

Bugun bol bol muhabbet edildi, findik, fistik, cekirdek yenildi. Gulundu, aglandi, daglandi…

Hersey sigdi bugune. 

Sonraaa sevgili Tugay'imizin bize sucuklu yumurta yaptigi haberi geldi. O ana kadar ac hissetmiyorken, kokulari alinca nasil da icim kazindi. Yine ana yuregi dayanmamisti Tugay'imizin ve yine beslemisti bizi, o birbirinden lezzetli tadlarla. 

Burada iki gunde bir degisik hissediyor insan. Sanki ezelden burdaymisiz da, ahire burda olacakmisiz gibi. Icten ice bunu dilemekten de geri kalmiyoruz tabii. 

Okan'la Ulvi geldi arada, Serhansa yok meydanda!

Aksam uzeri yogun bir sis basti yine ve cise yagmaya basladi yaylaya. Bir telefon bahanesiyle botlarimi giydim ve kendimi Diren Gito yazisinin yaninda buldum. Telefonun cekmesinden istifade ablacanla konustum durum guncellemesi yaptik karsilikli. Bu arada Serhan gecti arabayla, icinde Ibrahim ve bir de misafir vardi. 


Cise yagmis otlardan birkac tane guzel foto aldiktan sonra, ben de sigindim Kocari'nin sicagina. 


Arzu'nun oku dedigi on sayfayi okuduktan sonra on dakika ayirdim kendime, sonra suya saldim huznumu. Aksin gitsindi Gito'nun koklerine. 

Arinmis ve mutlanmis olarak dondugumde ise salona yemek hazirliklari coktan baslamisti. Bu aksam balik var. beni taniyanlar bilir baligi cok severim. Ama niyeyse istahim kacmis oldugundan yemekte sadece bir taneyi zorla yedim diyebilirim. 

Bol muhabbetli yemekten sonra rituel oldugu sekliyle sazlar alindi ele. Meyveler hazirlandi, rakilar sunuldu misafirlere. 


Bugunku muzik turunuz laz-rock oldugundan biraz degisikti hergunden. Bizler de yurumemis olmamiza ragmen, bir yorgunduk niyeyse. 


Serhancan bir sure sonra zaten calmayi birakip hikayelerini anlatmaya basladi bizlere. 

Cok eglendik misir patlatma makinasi ve daire hikayeleriyle. 

0 yorum: