Dedeağaç-Enez 95km |
Türkiye'ye 2km kaldı- bankete bakın |
Sonuc olarak tupu de yuklerime ekleyerek saat dokuza dogru ciktim yola Alexandroupoli'den. Yine gunese dogru gidiyorum :)) Burda bir not: şehrin icinde asfalt tam bir kabus. Bombeli delikli cok kotu. Ama sehri bir terkediyorsunuz bir anda hersey degisiyor. Asfalt mukemmellesiveriyor. Sehirlerarasi yollar super yani.
Yollar uzar gider İpsala'ya dogru. Evros Deltasi'ni(Meriç Deltası) gezemedim, siz giderseniz gezin mutlaka. Bir gun daha kalabilirdim ama baktim ertesi gun Edirne'de yagmur gosteriyor, iyisimi ben doneyim dedim. Uc gun onceki sel durumunu da dusununce :))
Meriç kenarında dinlenmece |
üzerimden uçan ardıç sürüleri |
Ardıç bulutunu görüyor musunuz? |
Ha bu arada Yenikarpuzlu'da mola vermeyi dusudugumden ondan hemen oceki Pasakoy'de mola vermedim. Ama siz oyle yapmayin. Pasakoy'de durun, molanizi orada verin. Cay icin, corba icin. Sonra da Yenikarpuzlu'yu transit geçerek gidin. Pasakoy cok seker sirin ufacik bir koycuk. Ama Yenikarpuzlu, yolu delik desik, toprak kapli, yanyana kahvehaneler sirali ama hepsi sap sap erkek dolu. O kadar da coklar ki sasarsiniz. Bu koyde tum kadinlar erkek dogurmus, onlar da sap sap kalmislar ortalikta gibi bir durum var. Hal boyle olunca mola vermedim burda tabii ki. Yola devam. Ruzgarla savasa devam. Tam burada niye rüzgar tribunü yok ki didim ve tepelerin uzerindeki ruzgar tribunlerini gordum. E yer dogru kesinlikle. Enez tabellalarini takip ettim ama bir ara gps'ten bir de baktim ki bana cizdigi yoldan alakasiz bir yerde gidiyorum. Ama yol benim gittigim yol doğru yol, google güncel değil. En azindan tabelalar benimle hemfikir google inanmasa da. Sonra yollar birlesti zaten bir 20km falan sonra. Enez'e yaklastigimi bana dogru havlayarak kosturan dort kopegi gorunce anladim. Neyseki amcacan cabuk topladi hayvanati. Bir de 'avlarsa isirmaz bilirsin' dedi. Burada h yazmayi unutmadim aynen oyle dedi:) sonra yola devam. Enez ilcesi sahile uzak ben sahilde bir
Ardıç Sürüleri |
Ama burada belirteyim, yükle gitmek bambaşka birşey arkadaşlar, Benim çantalar yaklaşık 15kilo idi. Ağır da sayılmaz aslında ama çok farkediyor yolda.
Neyse 6km sonra yolda İnci Apart Motel diye bir yer gordum. Onunde bir adam vardi, ona buralarda pansiyon varmis nerdeymis dedim, o da pansiyon yok burada, burasi var sadece dedi. Neyse ayakaustu konusmaya calistik biraz, sonra bisikleti iceri aldik. Burasi evcik evcik sirin apartlarin oldugu bir yer. Ammavelakin bir daha gelir miyim? Aslaaaaa. Buraya Salak Ahmet'in Yeri diyebiliriz. İnanamazsiniz, adam tam sekiz kere falan kac gün kalacagimi ve kac kisi oldugumu sordu. Ulan tependen baksinlar tek kisiyim tek gece kalicam, hirrrrr.
olmayan banket |
Eger gelip de burada kalmak isterseniz sinirlerinizi aldirin oyle gelin. Ama boşverin burada kalmayın, etrafta dolaşın başka apart vs kalacak yerler var. Sıkıntı yok yani. Sonra kafa islak islak cikip yiyecek birşeyler bulayım dedim. Dışarının issizligi, sokaklarin igrencligini, gorunce cok sasirdim. Zaten kapinin onunde insaat demirlerinin üstunden atlamak zorunda kaldim. Siteler var simsikir ama yollar igrenc. Batiyorsunuz yuruyemiyorsunuz. Eee yuru yuru, hic bir sey yok burada. İnsan bile. Sadece bolca kopek var. Cok ozlemistim. En sonunda iki kisi gordum, buralarda bisiler yiyecek yerler var mi dedim, yok dediler. Nasil yani dedim, bu cevabi beklemiyordum. Hic bir sey yok burada dediler. Yazlikcilarin gitmesiyle onlar da gitmisler. Haydaaa. market? Dedim, bir tane var arka sokakta dediler. Marketi buldum. Peynir, ekmek, cay pecete, bira ve cekirdek alip, hava daha fazla kararmadan evime geldim. Sokaktaki butun o kopekler aclar. Kalanlari yarin onlara verecegim ama simdi elimdeki posetlere yeltenmeleri korkutuyor beni.
Yahu ben kopekten korkarim zaten yaa. Neyse eve gelip, cay koyup amma yedim haa, ac gibi :))
Simdi de cekirdek citleyerekten bira icip, radyo dinliyorum. Yarin da usenmezsem su sahili bir goreyim diyorum.Çok sivrisinek var inanamazsınız, hem de bu rüzgara rağmen.
Bu arada yuzum de tup patlamis gibi! Ruzgar sadece yolu zorlamayip, yuzumu de kavurmaktaymis.
Eklemek istedim bir sey var. Yol boyu ardıç kuslarinin gosterileri muhtesemdii. Suruler halinde, bulut bulut, dans ederek, o tarladan kalkip oburune konuyorlardi. Bu kadar cogunu, bu kadar yakindan izlememistim ve binlercesiyle neredeyse birbirimize degecek kadar icice olmamistik, muhtesemdi.
Bu arada;
1.gun 72km
2.gun 80km
3.gun 95km
Merak edenler icin.
Dördüncü gün 11 km lik kumda bisiklet taşıma yarışması yaptım sayılır :)
0 yorum:
Yorum Gönder