22 Ekim 2012 Pazartesi

Jehan Barbur - Sarı

Jehan Barbur'ün, Sarı albümü çıkmış. Şöyle bir dinledik, çoook keyifliydi, hep olduğu gibi. Albümdeki favorim parçam 'Eskinden' :), dinleyince nedenini kendisi de çok iyi anlatıyor.

Sonra bir gün bir baktım ki Canaşk aceleyle elime bir hediye paketi tutuşturdu. Açtım ki içinde bu albüm. Aklımın  Mephisto'ya uğrasam da alsam köşesinde duruyordu. Ama kendisi kalkmış gelmiş bana, daha ne olsun :)

Jehan Barbur'le tanışmam için tesadüf diyebiliriz. Geçen yıldı sanırım, bizim kızçelerle akşam görüşelim mi diyordum ki, onlardan daha güzel bir öneri geldi. Akşam Nardis'e gidelim Jehan Barbur çıkıyor diye.
Ben de, o kim ki demiştim. Ama fark etmezdi  biz bize olduktan sonra ve benim bu canlar seçtikten sonra hiç bir şey kötü olamazdı. Ve buluştuk akşam hep beraber Cihangir'de Mavra'da oturduk kahvelerimizi içtik ve o soğukta çıktık salınarak yürüdük Nardis'e gittik.
Veee sahneye çıktı. Bıdıcık bir şey, çok tatlı, çok keyifli idi. Yaklaşık iki saat boyunca çok keyifli bir sohbet eşliğinde dinledik Jehan'ı ve o güzel şarkılarını.
Bu arada kendisi Lübnan asıllı imiş. Wiki'den biraz okuyunca öğrendim ben de. İç savaş zamanında ailesi İskenderun'a göçmüş. Devamı için Wiki'ye bakınız.


Şarkılarını söylerken aynı zamanda diğer şehirlerde verdiği konserlerden, ve şarkıların hikayelerinden bahsediyordu. Aklımda kalan ise 'Geç kalmış Şermin'in yeri' hikayesi olmuştu. Ben de size anlatmaya çalışacağım, üzerinden bir yıl geçmiş olmasından eksiği yanlışı olabilir.


Şöyle;
Bir gün Tarlabaşı'nın sokaklarında yürürken bir yer görüyor, tabelasında 'geç kalmış Şermin’in yeri' diye yazıyor. İsim çok etkileyici geliyor ona ve çok merak ediyor, kimdi bu Şermin, nereye geç kalmıştı? Sürüyle soru geçiyor aklından. Sonra giriyor o tabelanın asılı olduğu binadan içeriye. İçeride loş ışıklar hakim. Değişik bir bar havası var mekanda. Sonra birisine Şermin’in burada olup olmadığı ve görüşmek istediğini söylüyor. Heyecanla Şermin’i bekliyor Jehan. Acaba nasıl bir hikayesi vardır kim bilir diye düşünerek. Bir süre sonra Şermin geliyor, yüzünde taşıdığı fazlaca makyajıyla. Evet mekanın işletmecisi kendisi.

‘Ne istiyorsun’ diye soruyor, ‘eğer iş istiyorsan, yok güzelim’ diyor. Sonra mekana biraz daha dikkatli bakan kahramanımız buranın bir Pavyon, Şermin’in de işletmecisi olduğunu anlıyor ve teşekkür edip ayrılıyor.
Bu anının üzerine de ‘geç kalmış Şermin’in yeri’nin hikayesini kendisi yazıyor.

Buyrun şarkının sözleri de burada;

Geç Kalmış Şermin'in Yeri

bir pencere pervazı
ardında bir kadın
geç kalmış hayatı bekler

söz vermiş saatler
buluşmaz hep erteler
umarsız bir öğle sonrası

şermin beklemekte, kim gelecekse
zor, kaybolmuş bir hayatsa bu akan
boş kalmış bir öykü, geç kalmış bir kadın
ürkek, aklı yüklü, kadınlığın daha dündü
belki zamansızlıktan ya da tek kalmışlıktan
öyle yabancılaşmış unutmuş yaşamayı

yola bakan yüzler, dumanı bol günler
geceleri bekler, söz olur azalır dertler
yola bakan yüzler, dumanı bol günler
geceleri bekler söz olur azalır dertler

bir pencere pervazı
ardında bir kadın
geç kalmış hayatı bekler

şermin beklemekte, kim gelcekse
zor, kaybolmuş bir hayatsa bu akan
boş kalmış öylü, geç kalmış bir kadın
ürkek, aklı yüklü, kadınlığın daha dündü
belki zamansızlıktan ya da tek kalmışlıktan
öyle yabancılaşmış unutmuş yaşamayı

yola bakan yüzler
dumanı bol günler
geceleri bekler
söz olur azalır dertler

Jehan Barbur

3 yorum:

Adsız dedi ki...

&&&&

Adsız dedi ki...

dolce vita :)

ayten dedi ki...

Sevgili adsizcanlar,
Si, la dolce vita :) &&&&