7 Ekim 2012 Pazar

Karaburun'dan Kiyikoy'e

Karaburun sahil
56 km sonunda ulastik Karaburun'a, ama tarif edemedigimiz bir sebepten kalmak istemedik.
Bugun icin konusurken sozu edilen Igneada idi aslında. Gidip Begendik'te denize gireriz demistik. Ama cikisimiz gec vakit olunca, daha yakin bir yer aradim ve Karaburun'u boyle buldum. Okuduklarim cok keyifli seylerdi. Ama iste oluyor ya bazen, frekanslar uyusmuyor.
Geldik oturduk Sahil Bufe'de, bir kahvesini ictik gozleri gulen amcanin. Bir de foto aldim karga surusunden. Ama ne kadar yakalayabildim bilemiyorum.

Kıyıköy manzara
Sonuc olarak yonumuzu cevirdik Kiyikoy'e :) Nasip nasip. Gelin ata binmis ya nasip demis.
Kıyıköy'e geldiğimizde saat olmus aksam, gun batmis, g… yatmak uzereydi. Bisikletle geldigimizde kaldigimiz yeri aradim, adini hatirlamiyordum ama bir kopruden gectigimizi ve nehrin yaninda oldugunu soyleyince, bulmak zor olmadi. Aya Nikola pansiyon imis adi. Ama yer yoktu :) bir Ekim gunu nasil olur demeyin valla oluyormus. E bari yemegimizi yiyelim burada dedik, fakat yemek konusunda da pek şanslı olmadığımızı farkettiğimizden, iyisimi daha zorlamayalim dedik ve ciktik. Burayi bulmak icin konusup tarif aldigimiz Koc Pansiyon Restoran'a geldik. Ahsaptan salonu olan, bıdıcan, sirin bir yer.
Odadan görüntü
Oh ne guzel. Baligi, rakisi ve sadece de bir masa iki musterisi var. Biz de geldik dort olduk. Guzelce yemegimizi yedik, arada da odaya bakip, 'iyi ya uyuruz iste burada, yeter daha ne olsun' dedik(2kisi ok 70tl). Ha niye dusundunuz ki diyeceksiniz, bosverin. Saat sekizi gece oturdugumuz masadan, gece ikide kalktik. Kac ogun yemek yedik bilemiyorum. Yemekler vs cok ozel degildi. Ama gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül muhabbet ister kahve bahane, mottosuna sahip olunca, hayat daha rahat.
Ictik rakilarimizi ve muhabbetlerin krallariyla pispirik oynadik, gundeme girenler ve cikanlardan Istanbul'a yol oldu. E benim butun hafta uyku sorunu cektigimi de dusununce saat 2:21 itibariyle gozlerim kaymaya basladi. Eee tekrarliyorum caanim abimin lafini.'Gelin ata binmis yaa nasip demis'. Neler gecerken akillardan, neler gecti hayatlardan.

Sadece yola cik!
Planlama, hesap yapma ve ac kapilarini hayata. Sabah ola hayrola.
Acaba yarin neler var yolda?
Saat 3'u vurmus, yazmak degil yatmak vaktidir.
--
Ammaniiin ne sicak bir gunes, ne super bir goruntuuuu mirrrrrnn. Aksamin karaliginda dunyanin ne kadar guzel bir kosesinde oldugumuzu anlamamisiz. Denizin kiyiciginda, cok keyifli bir yerdeymisiz de, bunu anlamak icin gunun ağarması gerekiyormus.

Guzel bir kahvaltidan sonra sisen karinlari indirmek uzere cevre gezisine ciktik. Donup dolanip merkezdeki cay bahcesine cokup bir aci kahvelerini tattik. Hava miss miss.

Biraz daha git gel yaptiktan sonra donup, cantamizi toplayip, hesabimizi kapatip, dustuk tekrar yollara.

Yollar cook guzel. Mevsim sarariyor, yanalan gunesle birlikte renkler daha bi canli, daha bi davetkar.


Binkilic'i gectikten sonra adini bilmedigim tombik amcanin yerinde verdik dinlenme ve yemek molamizi. Agaclarin arasinda bir yer sectik kendimize ve serdik postlarimizi. Manda yogurdunun katkilariyla yediklerimiz karnimizda bir kac kati hacme ulastilar sanirim. Ama uzrine ictigimiz bir demlik cayin katkilariyla daha iyiyim :)) yolda nerdeyse uyuyakalacaktim sonra aciliverdim.
Binkılıç Piknik Büfe

Orman yolundan Bahcekoy ve oradan sahile inip, bizim kahveye ugrayip bir kahvesini icmeden eve gitmek olmazdi ve olmadi da zaten.




0 yorum: