Masai Mara Bitis-Nairobi'ye donus

Safari gun 3 demistim degistirdim cunku beni almadan cikmislar. Oda arkadasim gelmiycem deyince, beni de gelmeyecek sanmislar :((( bizim rehberi arattim guvenlige ama safariye bizim araba degil diger araba gitmis! Sans iste, napalim :(

Uzun bir kahvalti sonrasi toparlanma ve yola cikis. Nairobi'ye epey uzun bir yolumuz var. Toprak yolda inanilmaz bir hizda ilerliyoruz. Afrika'da herkeste genel bir yavaslik var ya da bize oyle geliyor, onlar icin her sey normal ama bizim rehberler farkli, her zaman zamaninda geliyorlar, hizlilar. Bunu baska hic kimsede gormedim.

Yolda Olare Gift Shop'ta kucuk bir durak. Sari kuslari izleme ve ses kaydi.
Yemek molasi. Damak tadi pek bize gore degil, curry'li pilav, lapa olmus makarna, kahverengi bir sosla pismis borulce fasulye, et var ama pek yaklasmadim ve kavrulmus kabak ve havuc seklinde bir menu. Sopa Lodge'dan sonra yadirgiyor insan tabii :))
Neyse uzerine guzel bir cay. İste Kenya'da en sevdigim sey. Cay ve kahve. Hep iyi!

Uzuuun ve sarsintili bir araba yolculugu ile Nairobi'ye geldik geri. Yarin sabahtan artik Mt.Kenya icin yuruyuse baslayacagiz Nanyuke kasabasindan sonra. Bu arda Nanyuke kasabasindan Ekvator cizgisinin gecmesi sebebiyle onemli.

Nairobi Java House'de muhtesem lezzetli bir caffe latte ictikten sonra, yarin icin son alisveris sansini degerlendirdik. Onlari otele birakip Trattoria'ya yemege gittik. Eger Nairobi'ye gelirseniz burayi kacirmayin derim. Cikista bize yapisik giden dilenciler, sokaktaki eglenceli(!) ablalar kalabaligindan siyrilip kendimizi otele attik. Artik guvenli ellerdeyiz.

Cantalar hazirlandi, yarin icin her sey yerinde su anda. Haydi hayirlisi diyorum :)

Masai Mara Safari Gun2-26 Ocak

Sabah 8:30'da arabalarimiza binip dustuk yola. Bugun sansimiz cok iyi. Gazel, Gnu, su bu derken bir anda bir cita gorduk. Sakin sakin yuruyup onumuzden gecti. Resmen gecit toreniydi. Nasil sakin ve kendinden emin. Citanin mutlulugunu ve saskinligini yasarken bir agacin altinda tam 3 tane anne aslan, 7 tane de yavru vardi. Yavrular annelerin karnina koymus kafayi hepsi golgede guzel guzel uyuyorlardi.
Sonra baska bir agacin altinda bir disi bir de erkek aslan vardi. Ama hicbirisi bizi umursamadi bile ve horlayarak uyumaya devam ettiler.

Sonrasinda epey cesitli bambaska guzelliklerin yanina bir de hipopotam eklendi. Filler ve bunlar o koccamanliklarina ragmen bu kadar sirin nasil olabiliyorlar bunlar. Timsah icin ayni seyi soyleyemeyecegim.
Zurafalar, filler ve yavrulari, gazeller, leylekler, akbabalar, adini hatirlayamadigim guzellik timsali kuslar…
Sonrasinda bir Masai koyune ziyaret. Danslarini izleme, eslik etme, evlerini gezme, incik boncuk alma, aksama hep beraber icilen guzel bir kahve, sonrasinda yemek. Simdi de kendi basinaligin sakinligi.

Bugunden geri kalan ne cok sey var.

Masai Mara Safari gun1-25 Ocak

Sabahtan 8'de geldi ekip. Ohh bana da ne iyi geldiler. Buyuk cantalari kaldigimiz 680 Hotel'e birakip 2-3 gunluk esya aldik yanimiza. Pazar gunu aksam uzeri donecegiz.
Yolda su vs ihtiyaclarimizi aldik, yaklasik 6 saat yol var Nairobi'den Masai Mara'ya.

Yolda The Great Rift Valley diye bir vadiden geciyoruz. Bu vadinin 9600'lik bir fay hatti oldugu ve İsrail'e kadar uzandigi soyleniyor. Vadinin tabanina inene kadar muthis bir yesillik agac, cicek, cali cimen var. Ama dibinde bir anda butun yesillik bitiveriyor ve collesiyor ortalik. Burasi deniz tabaniymis eski caglarda ondan bu col hali!

Masai Mara Ulusal Parki sinirlarindan girdigimiz anda hayvanatin her turu suru ile gorulebiliyor. Bu arada ara ara kontrol sebebiyle askerler durduruyorlar. Normalmis.

Masai Mara'da Sopa Lodge diye bir yerde kaliyoruz. Ormanin icinde tamamiyle eco olarak surdurulen bir yer. Muhtesem. Yemekten sonra ilk safari gezimize ciktik. O kadar cesitli hayvanat gorduk ki dogal ortamlarinda. Bunlardan bazilari leopar, zurafa suruleri, bufalo suruleri, GNUlar, gazeller, thompson gazelleri, cakallar ve aklima gelmeyen digerleri.

Bugun icin diyecegim sudur ki; her insanoglu hayatinda en az bir kere bunu yasamali!

Nairobi'ye varis

24 Ocak'ta oglen saat 2'de vardik Nairobi 680 otele.
Nairobi koccaman, kalabalik, sicak, gurultulu, inanilmaz kotu trafigi olan bir sehirmis! İmpala Shuttle sagolsun otelin onunde indirdi. Otelde sehrin gobegindeymis. Giris islemlerinden sonra bi dus hop sokaga at kendini. Simdi Kenya cay kahve ulkesi, e bilen bilir ben de kafi derecede cayci ve kahveci birisiyim. Triposo uygulamasinda okudugum 'Nairobi Java House'u gormek ve orada kahve icmek istedim. Otele 1.7km uzakliktaymis, hem de bu bahaneyle etrafta yurumus olurum. Uhuru Park'in icinden yuruyerek elimle koymusum gibi buldum. Kahve cok guzeeeeel. Kahve inanilmaz guzel, cok lezzetli. Buradan donerken kahve almak lazimmis kesinlikle. Aksam Nairobi yasiyormus valla, heryer isil isil, sikir sikir yikiliyor resmen :) ama ben de uyku ziyarete geldi yatiya kalacakmis oyle diyor. Yarin 5'te arkadaslar buraya varmis olacaklar kismetse.

Tanzanya - Kenya sinir gecisi

Gecis pek bi hizli ve sorunsuz oldu. Tanzanya sinir kapisina kadar iki saatte gelmis olduk. Siraya gir, Tanzanya cikis firmunu ver pasaportuna cikis damgasini al ve ver elini 50m ilerideki Kenya giris burosu. Pasaportu, vize formunu ve 50 dolari ver. Kac gun kalacagini soyle, otur bekle, pasaporta vize yapistirilsin tek girislik ve al otobusune bin. İste bu kadar. Toplam yarim saat ancak surdu. Sansliyiz sanirim, bu konuda kotu hikayeler dinlemistim uzun surdugune dair.

Sonra otobus 400m ilerde bir yer 10dk mola verdi sirin bir yer, ilk defa ortalikta bir kedi gordum. Burada cay kahve ortada makinalarla, istersen sen dolduruyorsun, sonra bir abi beliriveriyor 2000 Tanzanya Silini veriyorsun miss gibi iciyorsun. Dunku caffe latte'den sonra bu ikinci sirada :) simdi tekrar araca bin, yesil deniz icinde kara yolda ilerle…

Tanzanya girisinde sadece kase basmislarsi ve odendigine dair yazi yazmislardi ve bu vizenin uc ay, cok girisli oldugunu soyledilerdi. Kenya vize kagidi yapistirdi ve tek giris verdi. O da 3 aylikmis. Bunlar da goruntuleri…

Bu arada onemli bir fark, Tanzanya girisinde asi kartinizi gormek istiyorlar sari humma asininizi gormeleri sart. Yoksa ne oluyor bilmiyorum ama!

Tanzania'dan ayrilis- simdilik :) will be back soon…

Sabah 07:30 Nairobi icin servis alacak otelden. Gec kalmiyim diye saati kursum ama paranoyak ben saatten once uyandim. Baktim 06:20 Hemen kalk dus ve dis hallet. Toparlanirken baktim saat daha 05:56 yani ben 5 olan saati 6 gormusum. Boough gitti bir saatlik uyku. Neyse tabii ki vaktinden 1 saat once hazirim. Ben de kalktim bir suru Kili zirve programi okudum. Okudum yazdim uykum geldi ama artik da saat gelmisti.
Saat tam 07:30'da servis geldi. Buraya gelirseniz anlarsiniz. İnsanlar o kadar agir calisiyor ki, bir seylerin zamaninda olmasi cok sasirtiyor :) İmpala Shuttle'da elimize uc tane form tutusturdular. Kenya icin vize basvuru formu, Kenya'ya giris formu ve Tanzania'dan cikis formu. Bir de otobuste yolcu listesine kayit yaptik. Ben formu doldururken baktim birisi geldi 'sen Ayten misin' diyor, evet dedim. Gelen Richard imis. Ben vardigimda kendisi sitmadan hastanede yatiyordu. Simdi cikmis ama bu sefer de bebegi yatmis. Sabah kalkmis Nairobi'ye giden shuttle yerlerini aramis. En son buraya geldiginde arac listesinde adimi bulunca adamlara sormus nerede oldugumu ve buldu beni. Meru'nun nasil gectigini sordu. Kendisi ayarladigi icin merak ediyor tabii. Ben de anlatinca ozellikle rehberin durumunu, mutlaka bakacagini ve ilgilenecegini soyledi. Ama gecen gecti artik.
Neyse su anda otobusteyim. Bu da sasirtici bicimde zamaninda kalkti. Haydi hayirlisi, guzel de bir hava var.

Meru bitis ve Arusha'ya donus

Dun gun dogumunu kacirmis olabilirim ama bugun 6.30'da kalktigimda disari bir ciktim ki ne goreyim, Miriakamba Hut'taki seyir terasi insan dolu. Olayi kavrayan ben fotograf makinami kapip kostum terasa, bir iki Kili fotosu cektim ama daha 15 dk falan vardi, elimde de dis fircami gorunce, bari isimi halledeyim dedim :) yani aslinda diyecegim sudur; Meru'dan gun dogumu gorucem diye gece 1'de yola cikmayin. Miriakamba Hut'ta gunesten erken kalkin ve cekin istediginiz fotolari.

İlk gun buraya cikarken uzun rotadan cikmistik. Bugunse kisa olandan indik. Momella Kapisi'na inen bu patikanin guzelligini nasil anlatabilirim bilmiyorum. Ortada ince bir patika, etrafinda yer yer devasa degisik agaclar, yer yer boyuna gelen dev cimenler, menderes yapmis akan su, karsida bulutlara bagdas kurmus oturan Kilimanjaro, sagda solda zurafalar, bufalolar vs. Alice Harikalar Diyarinda gibi. Tabii biz bufalolari boyle uzaktan seyrederken yanimizda silahli abilerin oldugunu da belirteyim. Bu silahli abilerin esliginde ancak burdan yuruyerek gecebiliyorsunuz.

Bu canim patikayi iki saat olmadan yuruyuverdik. Momello kapisina geldigimizde iki tane zirve sertifikalarini da aldiktan sonra arabaya binerek otele dogru yola ciktik. Vardigimizda oglen olmustu. Bir dus alip kendimizi sokaga attik. Once acikan bunyeyi cok mutlu edip, sonra banka arama derdine giristik. Bir suru banka ve atm var ama lokal bankalardan para cekemiyorsunuz. En sonunda bir bankadaki guvenlik Exim Bank'tan cekebilecegimizi anlatti da gittik cektik. Aklinizda olsun!
E artik paramiz da var, peh keyifler yerinde. Epey yuruduk, marketten yiyecek icecek alisverisi yaptiktan sonra Arusha'nin derinliklerine dogru ilerledik. Bir ara sokaktaki kalabaligi merak edince daliverdim. Aa pazar var resmen. Sadece tezgah yok hersey yerde serili :) mango aldim ben de pazardan. Ha bu arada bir arada cd'ciden Afrika muzikleri cdleri aldim. Birisi modern Lala Salama diye bir adamin cdsi, birisi de geleneksel Tanzania muzigi. İkisini de amcaya caldirdim, cok begendim. Eve gittigimde ilk yapacagim sey bunlari telefona almak olacak.
Sonra artik pazardan cikip, yolda bir yerde kahvemolasi ver, sonra da otele donus ve camasirlarin toplanmasi esyalarin yarin icin hazirlanmasi. (bildiginiz haftalik camasir yikayip asmistim:) Yarin otobuse binip Nairobi'ye gidecegim Kenya'ya.
Bu transferi İmpala Shuttle ile ayarladik. Ofislerin İmpala Otelin hemen girisinde. İnternet siteleri de var. Rez da yapabiliyorsunuz. Bu arada internetteki Arusha -Nairobi tranfer 25 dolardi, ofiste 30 dediler ama internete 25'ti deyince, o indirimli fiyat vs dediler ama sonra, ok dediler. Fakat duvardaki tarifede harbi 30 yaziyordu. Bu arada dolari hemen her yerde kullanabiliyorsunuz, kur da genel olarak 1 Amerikan Dolari-->1600 Tanzanya Silini yapiyor. Su Momello kapisinda 2 dolar idi.

Nairobi'de Turkiye'den gelecek arkadaslarla bulusacagiz ve Masai Mara'ya safariye gidecegiz.
Erken kalkilacak yine yani.

Meru gun3, Sosyalist Peak

Bugunun zirve programini anlattiklarinda ve ben de toplam 35km yuruyeceginizi hesapladigimda neden buna birsey demedim diye dusunuyorum! Ha bende de var yani. O kadar imkansiz gormusum ki onemsemememisim.
Dun 1.kamptan 2.kampa cik, sonra akilimatizasyon olsun diye oradan Little Meru'ya cik gel, sonra gece yarisi kalk(milletin yattigi saatte) ve 1'de kafa fenerlerini takmis olarak yola cik. Bu arada yildiz degil, yildiz yagmuru vardi sanki. Yarim aya ragmen bu kadarsa, aysiz gecede ne olur bu memleket. Neyse bunu geceyim simdik(rehberi sadece yildiz seyretmek icin durdurdugumda adam biraz sasirdi gerci, benle beraber gokyuzune bakti ama surat ifadesini tahmin edin!neyseki gece karanlik , o karanlik anlasilmadi:)
Rhino Point (3800m) bir kucuk zirve vardi. Ona kadar da hersey yolunda. Asil hikaye ondan sonra basliyor. Bir sure sonra koca bir kaya yigininda yan gecis yapmamiz gerekti. Ama karanlik ve kayalik yan yana cok guzel gitmiyor. Ayrica zirveye giden yol cok guzelce isaretlenmis(tabii bunu gunduz donerken goruyorum) Neyse bundan gectik derken, haydi 'kobra gecidi, haydi diger kayalar, carsak vs' yahu bu nedir yaw dedim bir ara. Hic mi normal patikasi olmaz bir dagin. Ekipte hizli ve yavas olarak ayrildik, ben de hizliyim(!) Oyle boyle ciktim zirveye, cok detay anlatmayacagim ama gecenin birinde, gun dogumu derdiyle cikip, dogumu degil dogmus halini gorunce yine de seviniyor insan bee:)
Gun dogumunu kacirdim ne yazik ki ama dogmadan az once cok guzel kizilliklarini fotografladim. O canon'u boynumda sirtimda oraya kadar cikardigima degsin degil mi! Bunun da celiskisini hep yasarim yaa. Dag cikislarinda buyuk makina almli mi, almamali mi? Gramin hesabini yapiyorken ben, kiloluk makinayi boynuma asmak bazen salaklik gibi geliyor. Ama fotolari baska guzel oluyor tabii.
Neyse zirvede accik kendime geldikten sonra, kah carsakta kayarak, kah kayada sekerek, kah insan gibi yuruyerek dondum Saddle hut'a. Ama bu konuyu bir de dizlerime sormak lazim. Ozellikle sol dizime. Bana 'ulen bi daga daha cikarsam yakarim kendimi' icerikli mesajlar gonderiyor zira. Son doktor ziyaretinin jelleri de pek ise yaramadi. Ha bir de hava durumu raporu; inanilmaz siddetli ve soguk bir ruzgar vardi. iki iclik, bir polar, bir goretex cekete ragmen dondum. Gun dogduktan bir sure sonra, donus yolunda yandim. 50lik kreme ragmen. Su anda yuzum domates gibi!

Bu arada Meru daginda birkac tane zirve var; en yuksek olani, bugun ciktigimin adi Sosyalist Peak(4566m), dunku ciktigimiz Little Meru(3820m) bir de yol ustunde ciktimiz Rhino Point(3800m). Baska da yoktu galiba :)

Ya hepsini gecelim asil ben size Meru ozeti yapayim;

Momella kapisindan Miriakamba Hut'a gelen yol arac icin acilmis, stabilize bir yol. Buradan yuruyorsunuz ayrica patika yok. Ozellikle hayvanat bolugu, ve kopru olmus incir agaci gorulmeye deger.

Miriakamba Hut'tan Saddle hut'a giden patika 'mukemmel'. Bu o kadar guzel yol ki, inanamazsiniz. Devasa agaclar, daldan dala kosan maymunlar, rengarenk cicekler, agirligindan kirilmis ama uzerinde binbir renkte cicek barindiran agac buyuklugunde dallar, susmayan kuslar… cok etkileyici bir patika. Favorim oldu burada!

Saddle Hut'tan Kucuk Meru yolu ve manzarasi. Yol yine fantastik, manzara ise, etrafi yuce daglarla cevrilmis dag manzarasi :)

Rhino Point; patikasinin bazi yerleri caninizi sikabilir carsagindan dolayi ama alt kisimlari guzel.

Eveeet geldik Meru'nun en yuksek zirvesinin Saddle Hut'tan olan patikasina. Soyle diyecegim Rhino'ya kadar gidin sonra geri donun. Ash Cone goruntusu icin accik daha ilerleyebilirsiniz ama o kayaliklara gece boyu el yordamiyla tirmanmayin size de yazik. Kilimanjaro' nun manzarasi her yerden gorunuyor :)

Sirketi iyi secin! Ya da rehberi diyeyim. Yardimci rehber diye yanimiza aldigimiz cocuk yol isaretlerini bulamiyor, anlamiyor! Rehberin kendisi de kisa yoldan getirirken uc kucuk zirve yaptiriyor arada :)

Programi iyi okuyun, '35km yuruyus olur mu bir gunde lan' deyin. 1000m zirve cikisi, 2000m inisi olan! Ha bi de zirve gunu rehber cantasiz katilsin, misafir sanatci gibi. Gerci bu durum bana yaradi, iniste benim cantami aldi ama
- ben ilk yardim uygulamayi biliyor midur acaba derken, ufacik da olsa ilk yardim cantasi tasimadigi gormek bir terletiyor adami.

Meru gun2, Saddle Hut ve Kucuk Meru

Sabah 7 kalkis 8 hareket. 2500'den 3500'e cikacagiz. 8:15'te basladik, 11:45'te Saddle Hut'a (3500m) vardik. Sadece 1kere 15dk mola verdik o kadar. Ama yavas yavas muhtesem otesi bir patikadan yuruduk. Yol boyu Kili boy gosterdi sagimizda. Hava cok acik, gunesli ve kavuruyordu. Batin tutan ellerim kapkara oldu. Bugun uzun kollu giydigimden kollari yakmadim dunki gibi. Saddle hut'a vardiktan sonra biraz dinlendik, yemek yedik cay ictik ve 14:30'da Little Meru(3820m) yani Kucuk Meru'ya cikmak uzere basladik tirmanmaya. Yaklasik 45 dk sonra Kucuk Meru'nun zirvesindeydik. Manzara anlatilmaz yasanirdi. Bir yaninizda Kenya ve Kenya Dagi, bir yanda Kili, bir yanda da Merunun Sosyalist Peak'i yani sosyalis zirvesi gorunuyordu. Yolda kekik gibi buruk bir ot kokusu geliyordu ama rehber kokuyu almadigindan ne oldugunu bulamadik. Ama o yukseklikte bile agaci, cicegi, otu nasil mukemmel, nasil goz alici ve sasirticiydi.
Asagi indikten sonra cay, misirlari ve fistiklari beyaz boyunlu, dev kargalarla paylasma, yemek, yarin icin briefing ve cimba tulum. Gece 1'de yola cikacagiz, su anda saat 20:03 artik yatma vakti.

Meru Dagi, Gun 1

Sabahtan geldiler, bulustuk esyalari arabaya yukledi ve artik yola cikma vaktidir. Momella Kapisi yuruyuse baslayacagimiz yer. Buraya kadar arabayla gelmeniz gerekiyor. Yurumek yasakmis jungle iclerinden oldugundan. Momella Kapisi'nda(1600m) izinler aliniyor, park giris ucretleri odeniyor rehberimiz tarafindan. Rehberimizin adi Florans.
Momella Kapisindan da yuruyuse baslayabilmek icin silahli adamlarin gelmesini bekliyoruz. Sanirim Miriakamba Hut'a (2600m) kadar onlarla yuruyecegiz. Bugunluk 1000m'lik yukselisimiz var. Saat 10.31 bekliyoruz bakalim ne kadar bekleriz.
Saat 11:40'ta artik yola ciktik ve yuruyuse basladik. Yurudugumuz yol orman icin acilmis, bir arabanin gececegi genislikte toprak bir yol. Yolda Arched Fig Tree diye bir agac vardi. Bu aslinda iki ayri agacmis. Bunlar bir sure sonra yukarida birlesmisler ve bu kopruyu olusturmuslar. Biz de altindan gectik. Cok etkileyici bir agacti. Burada oglen kumanyamizi rehberimizlr ve digerleri ile paylasarak yedik ve bıdık termosumda tasidigim sicak suyla hemen bir cay yapip ictim. Ohh miss oldu. Yemek icin sadece 20 dk ara verdik, hemen yola devam ettik. Aslinda biraz daha zaman gecmeliydi yemekten sonra ama bunlar bekledigim gibi agir agir degil bayagi hizli hareket ediyorlar.
Sonrasinda yolda maymunlar ve zurfalar gorduk. Enteresan bir yermis Afrika, nereden ne cikacagi belli olmuyor. Yanimizda bize refakat eden silahli cocuga eger bir bufalo cikarsa oldurecek misin diye sordum. Neyseki yok hayir dedi. Ates ettigimde sesten korkup kacar zaten diyor. Hem oldurusem bir iki bir iki biter hayvanlar deyince mutlu oldum. Bunlar bile anlamis, bi bizim memlekette anlasilmamis bazi seyler.
Ogleden sonra 16:30'da vardik Miriakamba Hut'a(2500m). Cok guzel sirin yapilmis, bayagi da organize bir yer. Gunes enerjisi sayesinde elektrik de var ama gerci sarj icin degil. Sadece aydinlatma icin kullaniliyor. Priz aramayin yani. Hut'a vardiginizda size bir kap sicak, bir kap soguk su getiriyorlar 'yarim dus' alabilmeniz icin. Vucudunuzu bezle vs elinizden geldigince suyla silme ve temizleme isine yarim dus diyorlar. Ama tabii ben sicak su falan gormeden dustan su gelip gelmedigine baktim. Azcik da olsa geliyordu, hooop hemen soguk bi dus aldim. Ben dus aliyorken herkes de beni ariyormus. Sicak suyu getirmisler ama beni bulamamislar. Sicak suyla elli kere silinmek yerine, soguk suyla hizlica dus almayi tercih ederim. Ama adamlar cok uzulduler ben soguk suyla yikandim diye :)
Neyse cay icin sicak suyumuz oldugunu ogrenince zaten dunyalar benim oldu. Ohh koydum soyle kokulu bi cay. Oldum miss.
Saat 7 gibi aksam yemegimizi yedik ve su an saat 21:25 hafiften uyku geldi. Bunu yazmayi bitirip yatarim. Yarin yine erken otecek kalk borusu ben artik tulumumun icine dogru kivrilayim :)
Resim eklyemiyorum, yukleyemiyor!

Kilimanjaro havaalanina yolculuk ve Arusha'ya varis

Bolum uc;
Addis Ababa'da Terminal1'e gecmemiz gerekti ve bizim oldugumuz terminal2 imis ve terminal1'e otobusle gidebilirmisiz sadece. Bina ayri bir bina ve yaya icin gecit vs yok, cok yakin ama otobusu beklemeniz gerekiyor. Neyse bulduk otobusu saat7'de kalkti ve iki dk'da diger terminale geldi. Etyopya havaalanninda sezlonglar var bildiginiz. Herkes uzun oturuyor ve uyuyor bunlarda. Bir tanesine uzaninca anladim bunlarin ne super birsey oldugunu. Bildigin uyuyorsun mis gibi. Neysem efendim 8 saatlik beklemenin ardindan Etyopya Havayollari'nin Kilimanjaro ucagina bindik. Bu havayolu da Star Allianz uyesiymis. Thy'den bir tik daha dusuk kalitesi ama oldukca iyi hersey. Kocaman bir ucakla, iki saatlik bir ucus sonrasinda vardik Kilimanjaro havaalanina. Tabii indigmizde Kilimanjaro İnternational Airport yazisini gorunce, herkes kapida dikilip poz veriyordu :) sonrasinda Tanzanya giris formunuzu dolduruyorsunuz, 50 dolarlik vize parasini veriyorsunuz, sonrasinda da parmak izinizi aliyorlar ve 3 aylik, cok girisli vizenizi almis oluyorsunuz. Biz vesikalik resim de gerekiyor diye okumustuk ama istemediler. Ama yanimizda olmasi iyidir ne zaman lazim olacagi belli olmaz.
Sonra girdik artik bizi bekleyen cantalarimizi aldik. Aslinda en buyuk merakimiz cantalarin dogru birsekilde ulasip ulasmayacagiydi. Bu kadar aktarmada biz bile kaybolabilirdik cunku. Ama hersey yolunda ve disari da ciktik ki Gasper bizi bekliyor. Bindik arabaya ver elini Arusha :) Ayri bir hikayesi olan Victor hem taksi hem de ilk gun otel ayarladi saolsun. Yolda da arayip 4 gibi Meru icin birisinin gelecegini, aksam 7 gibi de kendisinin aksam yemegi icin almaya gelecegini soyledi. Vaaauw etkilendim. Hicbir program yapmamisken ben, birilerinin bu kadar hazirlik yapmis olmasi muhtesem bisi. Ah Aydin abicim sen nelere kadirsin. Arkadaslarin ve sen dert gormeyesiniz.

Meru Dagi cikisi icin abijan geldi, cok guzel anlatti ok dedik satin aldik verdik parasini ($650 1 rehber, 1 asci ve 4 hamal bizim icin calisacak saka gibi!) 4 gun surecek Meru'ya cikis ve inis. Yarin gorusuruz dedik ve ayrildik.
Sonra Arusha kentini kesfe ciktik. Bugun Ctesi ce cogu yer kapali. Ha zaten cok bir yer yok ama olan kucuk dukkanlar da kapali. Sokaklari ilk esnada Vietnam'a benzettim. Enteresandir. Agaclarin hepsi devasalar. Arada cok şık gorusnumlu binalar var. Ama genel olarak toz icinde caddeler. Her goren size 'mambo jambo, safari tour, climb' vs diyerek bisiler satmaya calisiyor. Ama cok da rahatsiz etmiyorlar. Yani rahat rahat yuruyorsunuz sokaklarda. Sonra otele donduk yine yuruyerek. Keyifli oldu. Kucukten bir kesif iste. Sonra zaten Victor geldi ve yemege gittik cok seker bir yere. Viktor, Richard ve Larry icin nazar boncugu, lokum ve sarap gibi kucuk hediyeler almistik onlari verdim ama Richard sitma olmus yatiyor oldugundan gelememis. Bu tetradox almak hic bir ise yaramiyormus. Almasam mi bos yere diye dusundum ama bilemedim ya!
Aksam bol kahkahali bir yemek oldu. Victor ve Larry'nin Darko diye de bir arkadaslari vardi, Sirp bi cocuk, bunlar ucu yanyana gelince girgir samata alip yuruyor resmen. Cok keyifliydi tum yemek boyunca. Gitmeden dusunuyordum napacaz diye ama cok guzel gecti.
Simdi de Lush garden Hotel'imize geri donduk, cantalari hazirladik uyuma vaktidir ama ben bunlari yazmayi bitirmeden uyumak istemiyorum. Bu arada otel oldukca iyi, kaliteli merkeze 1km ve gecelik iki kisi ($65)
Kesinlikle tavsiye edilir.

Etiyopya Addis Ababa ucagi ve havaalanindan bildiriyorum…

Olup bitenler, gelip gecenler ve gelecekler.…

Bolum iki;

Etiyopya Havaalanı

18 Ocak, 18:50'de Addis Ababa ucagimiz. Oradan da Tanzanya'nin oglen 12:55'te Kilimanjaro havaalaninda olmayi bekliyoruz. Bu arada su anda ucakta surekli turbulansta gidiyoruz. Besik gibi oldu ucak. Butun cocuklar koro halinde agliyor. Bir tanesi arkamda benim koltugu tekmeleyerek agliyor :(
Ben konuya doneyim Meru Dagi'a cikmak icin yakinindaki sehir olan Arusha kentine gidecegiz. Buyuk ihtimalle de Pazar gunu ayagimizin tozuyla Meru cikisina baslayacagiz. Ama tabii bunlar kafadakiler oraya gidince ne olur ne biter simdi bilemiyorum. Eger bu yaziklarimi Addis Ababa havaalanindan bloga gonderebilirsem, ne ala :)

Havaalanindan notlar;
Evet yukarida umidim gercek oldu ve ne edge ne de 3g olmayan hatta 160 karakterden buyuk sms gonderemedigimiz Addis Ababa'da wifi bulduuum ve calisiyor. Farkinda degilmisim internet bagimlisi olmusum :) Addis Ababa havaalaninda ilk macera soyle. Havaalaninda yururken bir lounge bulduk ve girdik ve kimse de olmayinca girdik oturduk. Ama zaten burada sadece koltuk imkani var, ha bi de zorlarsaniz cay kahve icebilirsiniz. Neyse yeni bagaj etiketlerimizi aldiktan sonra bir abijan geldi, o siz kayit olmadiniz vs diyerek. Sonra da lafi fazla uzatmadan bahsis istedi. Ama soyle soyleyerek 'i take care of you, you take care of me', ha verileni de begenmedi. Zaten bu tur seylerden hic hoslanmayan ben, cikalim deyince 'no no no madam please sit' diye epey israr etti. Ama beni cok sinir eder bu rusvet ve benzeri seyler. Bu bahsis degil rusver cunku. Neyse ciktik ordan ve bir kafede oturuyoruz simdi. Burada da buldugum wifi'den faydalanarak bunlari yaziyorum :)
Buradan Etyopya Havayollari'nin ucagina binerek Tanzanya'ya gidecez. Haydi hayirlisi.

Kaya tırmanışı mı, denemediniz mi ?!...

Bu notlari ucakta yazdim ve havaalaninda bir wifi buldum ve yayinliyorum.
Etiyopya ucagindan bildiriyorum…

Olup bitenler, gelip gecenler ve gelecekler.…

Tahtalı Dağı-2366m

Bunu su anda ucus moduna aldigim sevgili telefonumdan yaziyorum Evet su anda Addis Ababa'ya gitmek uzere seyrediyoruz thy'mizin nadide ucagiyla. Su gecen gunler o kadar cok yogun ve hareketli gecti ki. Anlatacak ne cok sey var. Aslinda soyle kisaca anlatabilirim, ozellikle yapilmasi gerekenler diye siralayarak.

Geyikbayırı - M.Sevindik tırmanıyor

Bir- kaya tirmanisi. Eger siz de simdiye kadar denemediyseniz, kesinlikle Geyikbayiri'na gidin ve deneyin. Ben bunca zaman yapamayacagim bir sey oldugunu dusunerek uzak durmustum. Oysa ne cok sey kacirmisim. Ha bu onyargimi nasil kirdim derseniz o bambaska bir hikaye. Bu arada kaya tirmanisinin kolay bir sey oldugunu soylemiyorum. Tam tersi, konsantre olarak deli yoruluyorsunuz ama inanilmaz bir sekilde icinizdeki itici guce de karsi gelemiyorsunuz ve elinizi ayaginizi takacak bir yer arayip cikmaya devam ediyorsunuz. Herseyin kolayi da var zoru da haliyle. Ama kesinlikle en azindan bir kere deneyin.
Oraya gittiginizde size bu konuda temel noktalarin egitimini verecek kisiler bulabilirsiniz.
Bulamazsaniz bana yazin, ben bulurum :)

Gelidonya Feneri'nde günbatımı

İlk tirmanis denememde 5+ olarak derecelendirilen Achtung Baby diye bir rotaya ciktim ya da cikmayi denedim diyeyim daha dogru olur. Cunku daha ilk dakikalarimda serbest dusus hissiyatini yasattim kendime. Ama en son bungy yapali uc yili asmis, ozlemisim yaw :D neyse sonra tirim tirim tirmalayarak istasyona kadar ciktim. Ama Can'dan gelen ve can kulagiyla dinledigim sufleler olmasa, duvarda oole kalirdim sanirim :) uzun sozun ozu, gidiniz deneyiniz efenim.

Likya Yolu işareti

İki-Gelidonya Feneri yuruyusu. Likya Yolu'nun yurudugum kismindaki en en cok sevdigim yerdi. Muhtesem gun batimi seyri var. Efenim gidiniz, yolu yuruyunuz ve gun batimina denk getiriniz. O goruntuler sizlerin de hafizalariniza kazinsin. Mumkumse sevdiginizle gidin, yaniniza da sarabinizi alin, kizilliga dogru kaldirin kadehinizi… ohhh zaman dursun orda.
Bir de not belki sizin gittiginiz mevsimde de nergisler acmis olursa bir de onlari koklama sansiniz olur ic cekerek.

Olimpos

Uc-Olimpos Antik Kenti. Buraya yine Likya yolunu yururken Yanartas-Cirali civarini yurudugumuz gun gelmis antik kenti gezmis, biraz da yuzmustuk. Bu seferde ise, burc denebilecek bir yerine tirmandik ve o sahili en tepeden sahane goruntusunu kazidik hafizalara. Sahilden Cirali'ya yuruyup kahvede bir cay icin siz de. Bir tane buyuk cay da benim icin icmeyi unutmayin.

Yani sonuc olarak gidin, yuruyun, tirmanin, o guzellikleri bir de kis zamaninda gorun nasil da muhtesemler.

Basliga bakan da sanar ki Afrika yollarini anlatacagim. Bolum bolum yazmak lazim. E simdiye kadar vakit olmadi, simdi de 17 saatlik bir yolculuk varken onumde oldugunca degerlendireyim di mi!

Geyikbayırı

"Masmavi Akdeniz'in ardinda uzanan, gogu delercesine yukselen magrur daglarda!" bu soz ilk duydugumdan beri beni cok etkiler, soyleyenden oturu sanirim…