23 Aralık 2019 Pazartesi

Chiang Mai - Doi Suthep ve gece pazarı

Chiang Mai’de ilk gün nerede ne bulursam girdim çıktım. Serseri mayın gibi dolaştım durdum. Ayaklarıma kara sular indi’nin nasıl nir şey olduğunu anladım. İndi çıktı, indi çıktı.
Sonra ertesi gün için daha planlı bir şey yapayım dedim ve yukarıdaki Doi Suthep dağındaki tapınağa gideyim dedim. İlk planda oraya gittikten sonra, 4km daha yukarıdaki kraliyet ailesinin evine de gideyim dedim. Onlar yokken gezilebiliyormuş. Ya da git gel 7km lik bir yol bar, aralarda şelalelerin olduğu, onu da yürüyebilirim. Neyse gidince görürüz dedim. Oraya giden kırmızı arabaların kalktığı yere gittim. (red car diyorlar-bizim dolmuşlar gibi çalışıyorlar) Amca wait wait dedi, ben de bekledim. Az sonra on kişiyi arabanın arkasına itiş kakış bindirdiler. Arkası, sağı solu her yeri açık bir mini kamyon türü bişi aslında. Biz de ameleler gibi gidiyoz arkasında. Hızlı fren yapsa, biz yerdeyiz. Ama hiç öyle bir şey olmuyor. Ya da bizim hayatta kalma güdümüz çok yüksek, çok sıkı tutunuyoruz. Netekim vardık yarım saat sonra. Gözüme bir kahveci ilişti ama sonra dedim ve o şanlı merdivenlerden yürüyüp, biletimi alıp, ayakkabılarımı çıkarıp tapınak alanına girdim. Tapınak yani. 38 tanesini görünce burası aman da aman farklı gelmedi. Ama yarın ki turda, rehberin dediğine göre göre burası Chiang Mai’nin en önemli tapınağıymış. Burayı görmediysen Chiang Mai’yi gördüm, dememeliymişsin. Öyle yani. Enteresan.
Tapınakta işim bittikten sonra, pad thai yedim bir bira eşliğinde. Accık alışveriş yaptım ve sonra dedim yukarıdaki köye gideyim. Ama köye çıkmak için çok dolmuş bekledim. Bekledim de gelmedi. Sonra yürüyüş yolunumu yapsam dedim ama onun için de saat geç olmuştu. Bak sen şu işe. Ben de o sevdiğim tatlışkahveci de bir kahve aldım içtim. Ooooh ne de güzeldi.

Sonra bindim yine dolmuşa ama bu sefer Nimmah caddesinde indim. Merkeze gitmedim. Ooo burası Bağdat Caddesiymiş ya bebeğim. Önce Maya avm’de hattıma yükleme yaptım. Sonra etrafı dolaşmaya başladım. Dön dur döndur başım döndü ayaklarım ağrıdı. Bir masajcıya çöktüm ve bir saat ayak masajı yaptırdım. Oradan çıkıp yürüken şenlikli bir yer gördüm. Şarkılar vs söyleniyor. Oo yemek de var. Bir balık sipariş edip oturdum. Bir de bira, yarasın. Güzelmüzik ve güzel yemek harika oldu masajın üzerine. Ooo kuş misali yürüdüm otele.

Akşam gece pazarına gideceğim. Azcık dinlenip çıktım sonra. Bugün Cuma ya, arkadaş her yer şenlik yeri gibi.
Akşam pazarına gittim ama beğenmedim. Çook kalabalık. Et et. Yürüyemiyorsun. Fiyatlar da normalden pahalı. Çok geçmeden otel yolunu tuttum. Dönüşte The North Jazz’a uğradım azcık müzik dinledim ve sonra otele gidip, çok geçirmeden uyudum kalldım yorgunluktan. Yarın Cumartesi ve sabah 7’de Tha Pae kapısında bulaşağım turcularla Chiang Rai’ye gitmek için. İyi geceler.



















0 yorum: