3 Aralık 2019 Salı

Çin'e nasıl gidemedim...

Normalde bu blogda gittiğim gördüğüm yerleri yazardım. Ama başlıktan da anlayacağınız üzere Çin'e gidemedim. Tabii heyecanlı ve hüzünlü bir gidememe oldu bu :( Yenilgiyi kabul etmemin kolay olduğunu da söylemeyeceğim, değildi çünkü.

Projenin sonlarına doğru yaklaştığımız günlerde bir uzaklara gitme isteği hasıl oldu içimde. Her projeden sonra kendime böyle bir ikramım olur. Çalıştın deli gibi, haydi şimdi biraz keyfini yaşa amaçlı :) Geçen yıl bunu Peru'ya giderek hayatımda ilk defa olarak bir çok şeyi yaşayarak öğrendim. Giderken ki cahilliğim, üstüne bir adet vişneyi hakeder türdeymiş. Orada buluştuğum arkadaşlarımdan öğrendikçe anladım. Cahillik mutluluktur, diyecek bir şey yok.

Dönelim Çin mevzusuna. Pasaportlarımı gözden geçirenler, Türkiye'ye vize uygulayan ülkelerin listesini çıkarabilirler. O biçim yani. Velakin konu Çin olunca işler değişiyormuş.

Eylül Ekim ayların ne yapayım diye düşünüp araştırırken en sonunda Tai Chi yapmak istediğime karar verdim. Nerede tabii ki Çin'de. Çin'de de öyle herhangi bir yerde değil, Yangshuo'da. Bilir bilir şahane ötesi bir yerdir. Çok yerde çok okul var ama yorumları vs iyi okumak lazım, kimisi şöyle kimisi böyle, kimisinde hocalar ingilizce ders anlatamıyor el kol işaretleriyle anlaşmaya çalışıyorlar, böyle böyle şeyler. Haa bazısı da var ki şavaşçı yetiştirmek istiyor mübarekler. Sanki ninja olacağım.
Sonra bunların hepsini listeleyen bir site üzerinden Yangshuo'daki Traditional Yangshuo Tai Chi Akademisi'ne yazdım. Master Wu ve Master Ping eğitim veriyorlar. İngilizce konusunda sorun yok. Bana cevap yazan Master Ping oldu (bu çok genel bir soyadı sanırım) Ben üç hafta istiyordum ama onların üç hafta müsait yerleri yokmuş. İki haftalık kursu önerdiler ama o da 2 Aralık Pazartesi başlıyor. Benim projede 29 Kasım'da başlıyor. Biraz sıkışık yani. ama dedim yaparım ayarlarım ne olacak :) Vakit daralıyor bir yandan da hızlıca vize işlemlerine başlayayım dedim.

Çok cahilmişim. Efendim buldum Çin konsololuğunun web adresini oku oku oku, buldum vize adresini, oku oku oku. Önemli bir uyarı; diyorlar ki, sakın vizenizi almadan ne uçak bileti alın, ne oteli ödeyin ne de bir başka şeyi. Sadece rezervasyonları yaptım ben de. Önce vizeyi alın diğerlerini sonra ödeyin diyorlar sitede. Yoksa canınız yanar. Az kalsın benimki de 200 dolarcık kadar yanıyordu ama bu uyarıyı hatırlayıp yapmadım neyse ki.
Tüm evrakı hazırlayıp, dosyamı alıp randevu saatinde vize başvurusu toplama merkezine gittim.  Maslak'ta Spring Giz Plaza'da 12. kattalar. Verdim pasaportu aldım numarama geçtim oturdum. Numaram geldi, gencecik güzel bir kız bir bana bir dosyama baktı, biraz şaşkın ve gülen bir ifadeyle ve sordu 'Turist olarak mı gitmek istiyorsunuz Çin'e', evet dedim. Eeee ama Çin'e tek başınıza turist olarak gidemezsiniz dedi. Hafif afallamış olarak bakan benim şakınlığımı görünce, biraz açıklama yaptı. Çin'e turist olarak gidebilmeniz için en az 5 kişilik grup olmanız lazım dedi. Ben de, 'e ama sitede 'independent turist' olarak başvuru seçeneği vardı, ben de onu kullanarak doldurdum vsvs dedim', kızçe de dedi ki, o başvuru tipi, grup vizesi içinden tekil olarak başvurmak isteyenler içinmiş. Bunun nasıl bir şey olduğunu anlamadım. Grup vizesi almaya çalışıyorken, içinden çıkıp niye tekil başvurayım. Hem ayrıca tekil başvuramıyorsam, grup ama tekim olayı ne oluyor. Kafamda bu sorular uçuşurken kızçe şöyle bir açıklama yaptı, o zaman tekil de başvursalar aslında grup oldukları için, burada onları grup olarak götürecek acentanın evrakı oluyor dedi. Yani grup olarak gidecekseniz de gidip kendi başınıza başvuramıyormuşsunuz bir de. Burada bir acenta üzerinden başvuruyormuşsunuz. Türsab belgesi falan arıyorlar grup olunca da bu sefer. Offf ki of. Öğrenci vs olarak gitseydiniz mesela belki o olabilirdi dedi kızçe.

Boynum bükük çıktım oradan, giriş çıkışım 10 dk ancak sürdü zaten. Aldım bütün kağıtlarımı koydum çantama ve çıktım ofise geri döndüm. Ama suratım yerlerde. Bana yerler doluyor acele et vs diye yazan Master Ping'e de vize alamadığımı ve gelemeyeceğimi söyledim. O da dedi ki davetiye vs gönderelim o zaman olur dedi. Ama onun için de ödeme yapmamı istiyorlar. Bu abilerden soğuduğum için anlattım mevzuyu, öyle olmuyormuş dedim.

İşte burada bitirmedim ama.

Aradan bir iki gün geçti, Sonra kafama şu öğrenci olarak gitme mevzusu takıldı.  Yahu dedim zaten dil öğrenmeden olmaz, şu Yangshuo'da bir dil okulu yok mudur? Araştırdım varmış. Omeida Chinese Academy. E tabii siteden altını üstüne getirerekten günde üç saatlik Çince kursuna kaydoldum, volunteer olmak için gereken formu vs doldurdum (o niye diye sormayın o da uzun hikaye, ingilizce eğitim veremek için falan) Sonra tabii cevap bekliyorum. Pazar günü olduğundan Elaine diye biri talebinizi aldık, danışmanlarımız en kısa sürede sizinle iletişime geçecek diyor. Tabii heyecanlı ben hemen cevap yazdım böyle böyle diye. Kız bir şey diyemeyeceğini ama danışmanların mutlaka bir çözüm bulacağını söyledi. Mecbur Pazartesi'yi bekleyeceğim. Ptesi sabah 6.30'da yazmışlar. Anlattım kızçeye turist vizesi vermiyorlar öğrenci vizesi almam lazım diye. Ama anlayamadı haliyle. Yok alırsınız diyor ısrarla. Anlatmaya çalıştım elimden geldiğince ama anlayamıyor haliyle. Hatta bir ara ya Türkiye'den bir öğrencimiz geldi, hatta vize bile almadan geldi yeşil pasaportu varmış dedi. Neyse bir de yeşil pasaportun özel bir pasaport olduğunu anlatmam gerekti. Ayrıca o kimse, çok kıskandım :( Öğrenci vizesi için konsolosluğun istediği formu söyledim. O formu sadece 6 aydan uzun kalacak olan öğrencilere veriyorlarmış, dolayısıyla veremeyeceklerini söyledir. Konsolosluktaki kız da aslında verebilirler vs dedi. Valla artık kafam karıştı.

İşte burada da bitirmedim, yola devam.

Yine siteleri okumaya devam.Yine bin türlü site içinde Anthony Fidler diye bir adamın yazdığı sürekli okuduğum China Taichi Guide sitesinden Master Wang Zhi Ping'e yazdım. Dedim bir umut ve gerçekten umuda en çok yaklaştığım an oldu bu. Açıkçası görüp de cevap vereceklerini pek ummuyordum ama öyle olmadı. 2 gün sonra cevap geldi Master Ping'in asistanı Wu diye birisi ile yazışıyoruz. Onların bizden 5 saat ileride olmaları sebebiyle gün aşırı mailleşebiliyoruz. Konuştuk anlattım vs derken onlar bana bir davetiye hazırladılar, okulun lisansını ve otel rezervasyonunu da benim için yapmışlar ve rezervasyon kağıdını da koymuşlar. Bunlarla başvur, kesin alırsın dediler. Oraya giden herkes o şekilde alıyormuş rahatça. Tabii burası Türkiye diyemedim. Ben de hemen tekrar siteye girip bütün bilgileri güncelledim ve bu sefer davetiyeler vs de elimde olarak yeniden randevu aldım ve gittim konsolosluğa. Bu sefer niyetim onlara sormak, hangi vize türüne başvurayım diye. aldım randevuyu veee yine Spring Giz'deyim.
Bu sefer evrakımı başka bir kızçe aldı. Hepsi çok şeker bu arada, gerçekten yardımcı olmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Güzel kızçeye niyetimi açıkça anlattım. Dedim ki ben Yangshuo'ya hem tai chi, hem de Çince dersi almaya gidiyorum. ama dil okulu sizin istediğiniz jw202 formunu veremiyormuş, dolayısıyla tai chi okulunun gönderdiği davetiyelerle geldim ama hangi vizeye başvurmam gerektiğini siz söyleyin, ben neye başvurayım. Kızçe beni dinledikten sonra aslında 6 aydan uzun öğreci olmak gibi bir şart olmadığını ve dil okulunun o formu verebilmesi gerektiğini söyledi ama madem vermiyorlar bakalım önümüzde ne var dedi. Sonra davetiyeyi ve diğer kağıtları inceledi ve dedi ki sizin F türü vizeye başvurmanız lazım. Konferans, kısa süreli ziyaretlere falan kullanılan vize türüymüş. Ama dedi, elinizdeki bu davetiye ile başvurunuzu verirseniz bu vizenin işlem süresi 1 ila 3 ay arasında sürer dedi. Çünkü bütün bu kağıtların orijinalliği, gerçekliği konsolosluk tarafından kontrol edilirmiş. Yani hem okula, hem de otele yazıp cevap bekliyorlarmış anladığım kadarıyla. Ondan sonra da eğer çıkarsa, max 1 aylık vize çıkıyormuş. Benim gözler kocaman açıldı tebi. Üç ay ne yaa :( ama dedi bir başka davetiye türü var, Çin'de belediyeden alınan, barkodlu vs bir davetiye türüymüş ve ancak bu davetiyeden gönderebilirse oradaki muhatabınız o zaman, beş iş günü içinde tamamlanır işleminiz dedi. Bir örneğini de gösterdi, bu barkodlu davetiyenin nasıl bir şey olduğunu görmem için. Ve ben yine dosyamı çantama koyarak çıktım konsolosluktan.
Geldim ve Master Ping'e uzun uzun durumu anlattım ve onlardan benim için o barkodlu davetiyeden alıp alamayacaklarını sordum.

Bir kaç gün cevap çıkmadı Master Ping'den, sonra Anthony Fidler'in kendisinden bir mail aldım. Master Ping benim vize ile ilgili bir sorun yaşadığımı ve bana yardım etmesini rica etmişler. Tabii Anthony de turist vizesi alsana dedi. Alamayacağımı söyledim. Baktım olmuyor bütün hikayeyi anlatan bir mail yazdım ve o barkodlu davetiyeden almam gerektiğini söyledim.
Sonra o dedi ki, burası küçük bir tai chi okulu, bir devlet kuruluşu vs değil. Bunlar sana böyle bir davetiyeyi çıkaramazlar. Kaldı ki başvursalar bile bu davetiyenin güvenlik araştırması üç ay sürermiş.

Vee sonunda pes ettim. Anthony'e yardımı için çok çok teşekkür ettiğimi, Master Ping ve assistanına da aynı şekilde yardımları için teşekkür ettiğimi ama görünen o ki gelemeyeceğimi söyledim. Ve belki ileride başka zaman dedi Anthony, ben de evet belki de dedim.

Ve Çin'e gidememe maceram böylece son buldu.

Ama bir dakika, ben Çin'e niye gitmek istiyordum tai chi ve qigong eğitimi almaya değil mi? Ee o zaman madem Çin'e gidemiyorum, Hong Kong, Tayland, Japonya, Kamboçya da pekala bir seçenek olabilir.
Şu anda Tayland'da okul olduğu şüphe götürür bir yerle iletişim halindeyim. Sanırım bu hafta sonu oraya gideceğim :)

0 yorum: